Quantcast
Channel: Girişim Haber - Yatırım
Viewing all 565 articles
Browse latest View live

2015’te Dünyada Yenilenebilir Enerjiye 286 Milyar Dolar Yatırıldı

$
0
0

Dünya Enerji Konseyi tarafından yayınlanan ‘Düzensiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu 2016’ başlıklı raporda, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının büyük bir ivme kazandığına dikkat çekiliyor. Rapora göre, geçen yıl tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımları için 286 milyar dolar harcandı.

Hidroenerji dahil, yenilenebilir enerji artık toplam kurulu enerji üretim kapasitesinin yüzde 30’unu, toplam elektrik üretiminin ise yüzde 23’ünü oluşturuyor. Dünya Enerji Konseyi’nin eylül ayında açıkladığı rapora göre, son 10 yılda rüzgar ve güneş enerjisi yıllık bazda, sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 50 artış kaydederek büyük bir ivme kazandı. Buna rağmen bu iki yenilenebilir enerji kaynağının küresel elektrik üretimindeki payı hala sadece yüzde 4 seviyesinde.

Dünya Enerji Konseyi ve CESI S.p.A ortaklığıyla hazırlanan‘Düzensiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu 2016’ başlıklı rapor yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımları her geçen yıl arttığını ortaya koyuyor.

Rapor, dünya çapındaki kurulu rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin yaklaşık yüzde 90’ını oluşturan 32 ülkeye ilişkin durum incelemeleri baz alınarak kaleme alındı. Buna göre 2015’te 154GW yenilenebilir enerji kapasitesi için yapılan toplam 286 milyar dolar yatırım (yüzde 76’sı rüzgar ve PV olmak üzere), toplam 97GW kapasiteye sahip konvansiyonel enerjiye yapılan yatırıma büyük fark attı.

Çalışma, 9-13 Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek 23. Dünya Enerji Kongresi’ndeki oturumlarda da ele alınacak. Küresel enerji harmanında yenilenebilir enerji kaynaklarının yeri ve bu kaynakların düşük karbon ekonomisine geçişi nasıl hızlandırabileceği kongrenin ilk gününde tartışılacak önemli başlıklardan biri olacak.

Enerjide Büyük Değişim Sürecine Girildi

Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei,“Yenilenebilir enerji yatırımlarının geliştirilmesi ve bu enerji kaynaklarının elektrik sistemlerine etkin bir şekilde entegrasyonu, temelde doğru piyasa planlaması ve düzenleme çalışmalarına bağlı. Ayrıca olası tıkanıklıkların önünü almak için sağlam bir bölgesel planlama yapılması da çok önemli. Enerjide büyük bir değişim dönemine çoktan girildi bile. Teknik ve ekonomik açıdan güçlü ve istikrarlı politikalar hazırlanmalı. Bu politikalar şeffaf karbon fiyatlandırma mekanizmasıyla desteklenmeli. Bu geçişi yürütmek bizleri COP21’de belirlenen iklim hedeflerine bir adım daha yaklaştıracaktır” diye konuştu.

Frei sözlerini şöyle sürdürdü:“Teknolojik gelişmeler ve maliyetlerin azalması, sermaye harcamalarının (CAPEX) yanı sıra düzensiz yenilenebilir enerjilerin operasyon ve bakım (O&M) masraflarını da kısıyor. Elde edilen son verilere göre, rüzgar enerjisi için en düşük tarife US$28/MWh’la Fas’ta, güneş enerjisinde ise en düşük tarife US$30/MWh değerle Dubai’de. Son derece düşük olan bu tarifeleri, genellikle farklı rüzgar ve güneş yükleme faktörüne ve farklı yerel maliyetlere sahip olduğu için her yerde görmek pek mümkün değil. Ancak genelde de maliyetlerin azalmakta olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa kıtasında rüzgar ve güneş yükleme faktörleri yüzde 50’ye kadar daha az olduğu için, yerel maliyetler de önemli ölçüde artıyor.”

Yenilenebilir Yatırımları Yasal Düzenlemelerle Teşvik Edilebilir

Yenilenebilir Enerji Kaynakları'nın Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu Bilgi Ağı Başkanı Alessandro Clerici ise şunları kaydetti: “Regülasyon ve düzenlemeler de dahil olmak üzere hazırlanacak uygun politikalar ve teknolojinin kullanımı değişken kaynağa sahip yenilenebilir enerjilerin hem gelişiminde hem de bunların elektrik sistemlerine etkin biçimde entegrasyonunda önemli rol oynuyor. Yasal çözümler, etkili ve ekonomik teknoloji çözümlerini tamamlıyor. Bir ülkede hangi yöntemin işe yaradığı, o ülkenin kendine has şartlarına ve yasal düzenlemelerin ne kadar iyi kotarılabildiğine bağlı. Sistem tasarımına dönük bütünsel ve uzun vadeli yaklaşım, düzensiz enerji kaynaklarının entegrasyonunda kilit öneme sahip. Yatırımı teşvik etmek için güvenilir ve şeffaf maliyet analizi, ülkenin kaynakları veya coğrafi konumundan bağımsız olarak arz güvenliğinin sağlanması ve dirençli bir enerji sektörü, bu sürecin vazgeçilmezlerinden.”

‘Düzensiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu 2016’ raporunda ayrıca düzensiz yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemlerine başarıyla entegre edilmesi için atılması gereken adımlar sıralanıyor.

Düzensiz yenilenebilir enerji kaynaklarının sürdürülebilir entegrasyonunu sağlamak için en önemli tavsiyeler şunlar:

  • Karar vericiler, Trilemma Endeksi’nde belirlenen hedeflere uygun şekilde, net olarak belirlenmiş CO2 emisyon düzenlemeleri de dahil olmak üzere, piyasa kurallarını belirleyerek daha sürdürülebilir bir enerji sistemi kurulumunu sağlamalı.
  • Sadece enerji temelli piyasalar, yüksek oranda düzensiz yenilenebilir enerji kaynakları içeren sistemlerde güvenilir arz sağlama konusunda genellikle yetersiz kalıyor. Kapasite pazarına geçiş bu arz güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olabilir.
  • Hava tahmin metotları, daha isabetli sonuçlar elde etmek ve rüzgar-güneş enerjisinin sürekli değişimini daha iyi yönetebilmek için geliştirilmeli.

Düzensiz yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel olarak artan önemi göz önüne alındığında, endüstri ve karar vericiler sorunları çözerek, büyümenin devam etmesini sağlamalı.

Düzensiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu 2016 raporunun özetine buradan ulaşabilirsiniz.

23. Dünya Enerji Kongresi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.wec2016istanbul.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi yenilenebilir enerji sektörüne yatırım yapan/yapmayı düşünen okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Ülkemize Güvenen, Yatırım Yapan Asla Pişman Olmayacak!

$
0
0

23. Dünya Enerji Kongresi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de, enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyeli mevcuttur. Bunun için tüm enerji şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye’ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 23. Dünya Enerji Kongresi’nin açılış oturumuna katıldı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen kongreye katılımlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan da refakat etti.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra 82 ülke temsilcisi ve uluslararası kuruluşların yöneticileri ile enerji alanında dünyanın önde gelen aktörlerinin de hazır bulunduğu açılış oturumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“Barış İçin Paylaşalım Mesajını Tüm İnsanlığa Ulaştırmayı Hedefliyoruz”

Kongreye ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ve kongrenin katılan ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisini ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın‘enerji olimpiyatları’ olarak nitelenen kongrenin Türkiye’deki toplantısında“Barış İçin Paylaşalım” mesajını tüm insanlığa ulaştırmayı hedeflediklerini belirtti.

Kongrenin, enerji konusunda geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulan bir zemin hâline dönüştürülmesini ve enerjinin barış ile adaletin aracı hâline getirilmesini sağlamayı amaçladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak, söz sahibi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda her fırsatta dile getirdiğimiz Afrika’da enerjiye erişim konusu, elbette bu kongrenin de önemli gündem maddelerinden biri olacaktır” diye konuştu.

“Ülkemizin Afrika'ya Yaklaşımı Herhangi Bir Çıkar Kaygısına Dayanmıyor”

Bu konuyu, geçtiğimiz Mayıs ayında, yine İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi’nde de ayrıntılı şekilde ele aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye’nin Afrika’da yaşanan sorunlara bakışı, bu coğrafyayla ilgilenen diğer ülkelerin çoğundan farklıdır. Her şeyden önce, ülkemizin ve milletimizin tarihinde sömürgecilik utancının olmadığını, bir kez de burada, sizlerin huzurunda altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bugün de ülkemizin Afrika’ya yaklaşımı, ne doğal kaynak, ne beşeri kaynak, ne de başka herhangi bir çıkar kaygısı esasına dayanıyor. Biz öncelikle, Orta ve Kuzey Afrika’yla tarihten gelen güçlü ve tamamen insani değerler üzerine kurulu bağlarımızı yeniden canlandırmanın peşindeyiz. Bunun yanında, Afrika’nın tamamını, dünyada el uzatılmadık mağdur ve mazlum bırakmama anlayışımızın bir tezahürü olarak kucaklamanın çabası içindeyiz. Bu coğrafyadaki çalışmalarımızı, ‘Afrika’nın imkânlarını Afrikalılarla birlikte değerlendirme’ ilkesiyle yürütüyoruz.”

G-20 Enerjiye Erişim Eylem Planı

Afrika’daki insanların dünyadan beklentisinin, farklı niyetlerle ortaya konan dayatmalar değil,‘Afrika sorunlarına Afrika çözümleri’ olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla 2015 yılındaki dönem başkanlığı sırasında ‘sağlam, sürdürülebilir ve dengeli’ büyümenin yanı sıra ‘kapsayıcı’ büyümeyi de G-20’nin temel hedeflerinden biri hâline getirdiklerini söyledi.

Enerji sorunu çözülmeden; kalkınmadan, yatırımdan, büyümeden, sağlıktan, beslenmeden ve ısınmadan bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız bugün dünya genelinde elektrikten mahrum olan 1,1 milyar insanın 650 milyonu Sahraaltı Afrika’da yaşıyor. Dünyanın kuzeyi zenginlik ve refah içinde yaşarken, güneyi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekiyor. Bölgedeki durumun aciliyeti nedeniyle, çalışmalarımızı burası üzerinde yoğunlaştırdık. Dönem Başkanlığımız sırasında liderler seviyesinde onaylanan bir çalışma da, G-20 Enerjiye Erişim Eylem Planı olmuştur. Bu planın enerjiye erişim alanında var olan çalışmaların daha iyi koordine edilmesine yardımcı olacağına inanıyorum.” diye ekledi.

“Enerji Talebimiz, Yılda Yüzde 6-8 Arasında Artış Gösteriyor”

Türkiye’nin, enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke olduğuna, ancak özellikle son 14 yıldır, dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına sahip olduğuna işaret ederek, bu durumun Türkiye’nin enerji talebinin yılda yüzde 6 ile 8 arasında artış gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu talebi karşılamanın yanı sıra Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve enerji sepetini çeşitlendirmek için de çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; Orta Doğu ve Hazar Havzası başta olmak üzere, dünyanın ispatlanmış doğal gaz rezervlerinin yaklaşık üçte ikisinin bulunduğu bir bölgede yer aldığına dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:“Bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında çok önemli projelere öncülük ettik. Mavi Akım, İran ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hatları ile Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Enterkonektörü projeleri, Türkiye’nin bu alandaki konumunu küresel ölçekte tescillemiştir. Azeri petrolü başta olmak üzere, Hazar petrolünün Ceyhan’a akışını sağlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını da hayata geçirdik.”

“Doğal Gaz İçin En Karlı ve Ekonomik Güzergah Türkiye”

Azerbaycan’la birlikte Güney Gaz Koridoru’nun belkemiğini teşkil eden Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) projesinin inşa edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TANAP ve bu hattın devamını oluşturacak Trans Adriyatik Boru Hattıyla, Azeri gazı Türkiye’yle birlikte Avrupa piyasalarına da ulaşmış olacak. Türkmen gazının da bu projenin bir parçası olması için yoğun çaba harcıyoruz. Rusya’nın, hâlihazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesine olumlu bakıyoruz. Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğal gaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir. Diğer taraftan, Doğu Akdeniz gazı da, kaynak çeşitlendirme çalışmalarımızda yeni bir alternatif durumuna geliyor. Yapılan araştırmalar, bu gaz için en karlı ve ekonomik güzergâhın Türkiye olduğunu gösteriyor” dedi.

Türkiye’nin doğal gaz ve enerji ticaret merkezi hâline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesinde olunduğuna dikkat çekerek, sene sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımları atıp bu alanda büyük yatırımları gerçekleştireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece doğal gaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak hâline gelme hedefimize bir adım daha yaklaşacağız. Tabii enerji dediğimiz zaman özellikle doğal gaz dediğimiz zaman bunun üç tane boyutu var. Bir tedarik, iki taşıma, üç tüketim… Biz tedarikçi bir ülke değiliz. Biz tüketici ve taşıyıcı bir ülke konumundayız. Bu özelliğimizi tüp teknoloji ile bütünleştirmek suretiyle tedarikle bir araya getiriyoruz. İşte Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliğine de ayrıca katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede, Rusya Federasyonu, Cezayir ve Norveç’ten sonra Avrupa’ya dördüncü doğal gaz koridorunu oluşturmak amacındayız. TANAP projesinin hayata geçmesiyle, Avrupa’nın doğal gaz tedarikinde yeni bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır. Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Enterkonektörü ile ilk somut adımı atılan bu projenin, Avrupa için de önemli olduğuna inanıyoruz”şeklinde konuştu.

Üçüncü Nükleer Santral Projesi

Önem verdikleri bir diğer alanın da nükleer enerji olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010’da Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin gerçekleştirilmesine yönelik hükûmetler arası bir anlaşma imzaladıklarını, Japonya ile Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali projesi için bir anlaşma yaptıklarını ve şu anda üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içinde olduklarını bildirdi.

Hedeflerinin önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun nükleer enerjiden karşılanması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, yenilenebilir enerji açısından önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Güneş, rüzgâr ve hidrolik kaynakların enerji sepetimizdeki payının yüzde 30’a çıkarılması yönündeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Görüldüğü gibi Türkiye’de, enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyeli mevcuttur. Bunun için tüm enerji şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye’ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır” dedi.

“Enerji Yatırımları Küresel Büyüme Üzerinde de Çok Olumlu Etki Yapacak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde düşen petrol fiyatlarının enerji yatırımlarını olumsuz etkileme ihtimali üzerinde önemle durulması gerektiğini, doğal gaz fiyatlarının da bu eğilimi izlemesi muhtemel olduğunu ifade etti ve bugün ertelenen yatırım kararlarının gelecekte enerji güvenliği üzerinde olumsuz etki etmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Bunu önlemek için daha yakın bir koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmanın gereğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:“Yine, enerji dâhil olmak üzere, küresel altyapı yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılamak için kamu ile özel sektör arasında yakın iş birliği şarttır. Özel sektörün dinamizmi ile kamunun yatırım ihtiyaçlarını verimli bir iş birliği çerçevesinde bir araya getirebileceğimizi düşünüyorum. Enerji alanında gerçekleştirilecek yatırımlarda arzu edilen rakamlara ulaşılması, küresel büyüme üzerinde de çok olumlu etki yapacaktır. Tüm bu projelerin ve yatırımların, sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla yürütülmesi gerektiğini asla unutmamalıyız. Geçtiğimiz yıl, bu bakımdan tarihî önemde gelişmelere şahitlik ettik. 2015 Eylül’ünde New York’ta 2030 Gündemini, Aralık ayında ise Paris İklim Anlaşmasını kabul ettik. Bu uluslararası zemin, küresel bir sınama olan iklim değişikliğiyle mücadelede yeni iş birliği imkânları ortaya çıkarmıştır.”

Zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip olmanın, her zaman ve tek başına zenginlik, huzur ve güvenli bir geleceği beraberinde getirmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Orta Doğu, Kuzey ve Batı Afrika, Güney Amerika bölgelerinde bu gerçeğin pek çok tezahürünü gördük, görüyoruz. Hatta enerji başta olmak üzere, temel insani ihtiyaçlara erişim konusunda dahi, bu bölgelerde ciddi sıkıntı yaşayan geniş toplum kesimleri vardır. Bilhassa, komşu coğrafyamız olan Orta Doğu bu bakımdan çok çarpıcı örneklere sahiptir” değerlendirmesinde bulundu.

“Orta Doğu'ya Huzur ve Barış Getirmek İçin Gelin El Ele Verelim”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:“Dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli devlet başkanlarına, siz kıymetli katılımcılara sesleniyorum: Suriye’ye, Irak’a, Orta Doğu’ya huzur ve barış getirmek için gelin el ele verelim. Halep’teki küçük bir çocuk şöyle ufka baktığında içi umutla dolmalı. Ancak bugün Halep’te ufka bakan çocuklar sadece helikopterlerin ve uçakların kendilerini hedef alan bombalarını görüyor. Musul’da ufka bakan bir çocuk özgürce gelecek hayalleri kurabilmeli. Ancak bugün Musul’daki çocuklar ufka baktıklarında, sadece DEAŞ zulmüyle DEAŞ sonrası maruz kalma korkusu yaşadıkları mezhepçilik tehdidinin mukayesesini yapabiliyor. Bunun için biz diyoruz ki, Suriye’de çatışmaların durması ve insani yardımların hiçbir kısıtlama olmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gelin hep birlikte gayret sarf edelim. Musul’un hem DEAŞ tehdidinden, hem mezhepçilik baskısından kurtarılabilmesi için gelin birlikte mücadele edelim. Kongremizin temasında ifade edildiği gibi, gelin barış için elimizdeki imkânları en iyi şekilde kullanalım, gelin yeni ufukları hep birlikte kucaklayalım.”

Dünyaya yaptıkları adalet, barış, istikrar, güvenlik çağrılarının, içi boş retorikten, samimiyetsiz beyanlardan ibaret olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam tersine biz savunduğumuz her değeri, bedelini en ağır şekilde ödeyerek yaşayan, tecrübe eden bir ülkeyiz. Bu bedel kimi zaman ekonomik krizlerde olduğu gibi maddi sınırlar içinde kalırken, kimi zaman da 15 Temmuz’da yaşadığımız gibi kanla ödenebiliyor” dedi.

“Bu Kongre Vesilesiyle İstanbul'a Gelerek Demokrasimize Destek Verenlere Teşekkür Ediyorum”

Yaklaşık 3 ay önce, Türkiye Silahlı Kuvvetleri içine sızmış bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu bir grup teröristin, milleti, demokrasiyi, ülkenin bağımsızlığını hedef alan bir darbe girişiminde bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, polis teşkilatımızın binaları ve birçok kurumumuz bombalandı. Sivil insanlarımızın üzerine helikopterlerle, tanklarla, ağır silahlarla ateş açıldı. Milletimizin cesareti, direnişi ve kahramanlığı sayesinde bu girişimi akamete uğrattık. Bu hain saldırı sırasında 241 vatandaşımız şehit olurken, 2 bin 194 vatandaşımız da yaralandı, gazi oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü ve onun Pensilvanya’da yaşayan elebaşı vardır. Sizler de bu hain terör eyleminden 3 ay sonra bu kongre vesilesiyle İstanbul’a gelerek ülkemize, milletimize, demokrasimize destek vermiş oldunuz. Hepinize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Umarım sizin bu asil duruşunuz, hâlâ Türkiye’ye açıkça destek vermekten imtina eden, hâlâ darbeci teröristleri bahane ederek bize insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkan birilerine örnek olur.”

“Türkiye, Tüm Terör Örgütleriyle Mücadele Edecek İmkana ve Kararlılığa Sahip”

Türkiye’nin terörle mücadeledeki tek sorununun bu olmadığını, Türkiye’nin FETÖ yanında, PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin de yoğun saldırısı altında olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin Suriye ve Irak’a olan ilgisinin en önemli sebeplerinden biri de, bu ülkelerde faaliyet gösteren DEAŞ ve PKK-YPG mensubu teröristlerin ülkemize yönelik saldırılarıdır” sözlerine yer verdi.

Önceki gün Ankara’da bombalı araçla eylem yapmak üzere hazırlık içinde olan iki PKK militanının, güvenlik güçlerince yakalanmak üzereyken kendilerini havaya uçurduklarını hatırlatarak, dün de Hakkâri Şemdinli’de gerçekleştirilen terör saldırısını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, huzurunu hedef alan bu kalleş saldırıların başarıya ulaşma imkânı asla yoktur ve olmayacaktır. Bu saldırılar, güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları neticesinde hareket alanları her geçen gün daralan terör örgütünün son sesini duyurma çabalarıdır. Türkiye, tüm bu terör örgütleriyle mücadele edecek imkâna ve kararlılığa sahiptir” açıklamasını yaptı.

“Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki Mücadelesi, Hayati Bir Zorunluluk”

“Mademki terör küresel bir sorundur, öyleyse ülkemizin bu mücadelesine diğer devletlerden destek beklemek de hakkımızdır. Bunun için kendi topraklarımızda nasıl yoğun ve başarılı bir mücadele yürütüyorsak, ülkemize yönelik terör tehditlerinin kaynağı durumundaki Suriye ve Irak’ta da aynı hakka sahip olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki mücadelesinin alelade bir tercih değil, hayati bir zorunluluk olduğunu kaydetti.

Dünyanın enerji kaynaklarının güvenliğinin de, bu bölgelerin terör örgütlerinden ve terörist faaliyetlerden arındırılmasına bağlı olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Dolayısıyla biz, kendi millî güvenliğimizle birlikte dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz. Dünya Enerji Kongresinden sizler aracılığıyla bu doğrultuda verdiğimiz mesajların, ilgili tüm muhataplara açık ve net şekilde ulaşacağına inanıyorum. Bu duygularla, bir kez daha kongremizin başarılı geçmesini, enerji sektörü ve tüm insanlık için hayırlı neticelere vesile olmasını diliyorum.”

www.tccb.gov.tr kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Borsa İstanbul Özel Pazar’ın 12.Yatırımı "İyi Sahne" Oldu!

$
0
0

Teknolojik girişimleri yatırımcılarla buluşturma misyonu ile hareket eden Borsa İstanbul Özel Pazar, hızlı girdiği 2016 yılına yeni bir yatırım ile devam ediyor.

Borsa İstanbul Özel Pazarüzerinden 2016 yılı içerisinde gerçekleşen yatırım sayısı 9’a yükselerek, bugüne kadar gerçekleşen toplam yatırım sayısı 12’yi, toplam yatırım tutarı ise 30 milyon TL’yi aştı.

Halka açılmadan pay alım-satımı amacıyla şirketler ile yatırımcıları bir araya getiren web tabanlı ve üyelik bazlı bir platform olan Borsa İstanbul Özel Pazar’da yeni bir yatırım daha gerçekleşti.

Borsa İstanbul Özel Pazarüzerinden 2016 yılı içerisinde gerçekleşen toplam yatırım sayısı 9’a yükselerek, 365 üyeye ulaşan Özel Pazar aracılığıyla Pazarın kuruluşundan itibaren geçen 1,5 yıllık sürede yapılan toplam yatırım sayısı 12’yi, toplam yatırım tutarı ise toplam 30 milyon TL’yi aştı.

Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde 11 Ekim 2016 tarihinde melek yatırımcılar ve yatırım alan şirket iyisahne.com Kurucu Ortakları arasında imza töreni gerçekleştirildi.

iyisahne.com CEO’su Sinan Zabunoğlu bütün ekip adına sürece katkı sunan tüm melek yatırımcılar nezdinde,İstanbul Startup Angels’a, Borsa İstanbul’a ve ikinci tur yatırım sürecine daha evvel dahil olmuş olan GBA ve EGİAD’a teşekkürlerini iletti.

Borsa İstanbul Özel Pazar'dan yatırım alan girişim hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.iyisahne.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İtalyan Startup’ları Borsa İstanbul Özel Pazar’da Türk Yatırımcılarla Buluştu!

$
0
0

İtalya’nın gözde yedi teknolojik startup’ı, İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) ve Borsa İstanbul Özel Pazar iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte Türk yatırımcıları ile buluştu. İtalya’dan gelen yedi startup yöneticisi sunumların ardından yatırımcıların sorularını cevaplarken, sunumların ardından yatırımcılarla girişimciler yatırım müzakereleri gerçekleştirdi.

Artırılmış Gerçeklik, Enerji, Sağlık Teknolojileri, Kalite Kontrol ve Güvenlik Görüntüleme Cihazları, Nano Teknoloji, Veriden Video Oluşturma, Akıllı Şehirler ve Perakende sektörlerinde uzmanlaşmış olan yedi yenilikçi İtalyan startup, Borsa İstanbul Özel Pazar veİtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) iş birliğinde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’den yatırım almak için kendilerini tanıttılar. Borsa İstanbul’da gerçekleşen etkinlikte Borsa İstanbul Özel Pazar üyelerinin yanı sıra, risk sermayesi şirketleri, melek yatırımcılar ile bireysel yatırımcılar yer aldı. Bu yenilikçi startupların, yatırım olanaklarının yanı sıra, Türkiye’de teknolojik iş birlikleri ve dağıtım kanalları bulmasının da önünün açılması hedefleniyor.

ITA İstanbul Ofisi ve Borsa İstanbul Özel Pazar’ın birlikte gerçekleştirdikleri etkinliğin açılışında konuşan Borsa İstanbul Pazarlama ve Satış Direktörü Serhat Görgün“Borsa İstanbul Özel Pazar olarak İtalya’dan gelen bu değerli girişimcileri ağırlıyor olmaktan mutluluk duyuyorum. Bugün, akıllı şehir uygulamaları, yenilikçi sağlık teknolojileri ve artırılmış gerçeklik gibi son zamanlarda yatırımcıların yoğun ilgi gösterdiği sektörlerde faaliyet gösteren girişimcileri dinleme fırsatımız olacak. Yenilikçiliğin ve yaratıcılığın sürdürülebilir ekonomik büyümenin en önemli ayağı olduğu günümüzde, Özel Pazar olarak yatırımcı ve girişimcilerin birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bugün düzenlediğimiz bu etkinliğin tarihsel olarak son derece yakın bağlara sahip iki ülkenin yatırımcı ve girişimcileri arasındaki etkileşimin artmasına vesile olmasını diliyor ve değerli iş birlikleri için İtalya Ticaret Ajansı’na teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi.

İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansıİstanbul Ofisi Direktörü Aniello Musella ise “İtalya’nın yenilikçi girişimlerini Borsa İstanbul Özel Pazar’da Türk yatırımcılarla buluştururarak bir ilke imza atıyoruz. Bildiğiniz gibi, otomotiv, makina, mücevher, gözlük, moda, mobilya ve aydınlatma gibi sektörlerde lider konumdaki birçok İtalyan şirketi sayesinde, İtalya’nın eşsiz bir tasarım, mühendislik, zanaat ve endüstriyel geleneği var. Türk sanayicileri, yatırımcıları ve tüketicileri bu şirketleri çok iyi tanıyor.

Bugün, ufukta yeni bir tip İtalyan şirketi yükseliyor: İşlerinin özünde inovasyon, fikrî ve sınai mülkiyet ve patentlenebilen akademik bilgi olan yenilikçi girişimler. İtalyan hükümeti ücretsiz şirket kurulumu, esnek çalışma ve sosyal güvenlik yaptırımları, vergi indirimleri, kuluçka ve kuruluş sermayesi destekleri için fonlarla bu şirketlere tam destek veriyor. İtalyan ekonomisinin gücü, yenilik ve teknolojiyi tasarım, endüstri ve akademiyle buluşturarak değişen dünyada değer yaratmayı sürdürmesinden kaynaklanıyor. Borsa İstanbul Özel Pazar’da sizlere İtalya’nın sunduğu en iyi girişimlerden birkaçını takdim etmekten gurur duyuyorum. Bu şirketler İtalya’nın geleceğidir.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından, yedi İtalyan startup, yaptıkları sunumlar ile kendilerini Türk yatırımcılara tanıtırken, sunumların ardından yatırımcıların sorularını cevapladılar. Daha sonra, yatırımcılar ve startup’lar bir araya gelerek yüz yüze yatırım görüşmeleri gerçekleştirdi.

İtalya’nın Yenilikçi Girişimcilik Kültürü

Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte yer alan startupların tamamı İtalya hükümetinin özel politika ve uygulamalarla desteklediği yeni teknoloji üreten yenilikçi startup kategorisindeki şirketler. Yenilikçi startup kategorisine girmek için şirketlerin giderlerinin en az %15’ini Ar-Ge’nin oluşturması, kurucularından en az birinin doktora derecesi veya iki kurucusunun yüksek lisans derecesi olması ve patent veya faydalı model ile tescil edilmiş bir fikrî mülkiyetlerinin olması gerekiyor.

İtalya Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansıİstanbul Ofisi ve Borsa İstanbul’un girişimleri ile Türkiye’ye gelerek kendilerini yatırımcılara tanıtan startup’lar ise şöyle:

1- Marioway

İş Geliştirme Müdürü Flaviano Tarducci’nin tanıttığı Marioway, icat edildiğinden bu yana yaşanan teknolojik gelişmelere rağmen tasarımı değişmemiş olan tekerlekli sandalyeyi, engelli vatandaşların sosyal hayata ve iş hayatına katılımlarını kolaylaştıran bir elektrikli hareketlilik aracına dönüştürdü. Elle kullanılan tekerlekli sandalyeye alternatif olan elektrikli hareketlilik aracı elleri serbest bırakarak engelleri kaldırıyor.

2- Coelux

Coelux Pazarlama İletişimi Müdürü Cristiana Sasso ise Yapay Pencere Sistemlerini anlattığı sunumunda, yapay ışıkla gökyüzünü taklit eden nanoteknoloji altyapılı optik çözümlerle kapalı ortamlarda yapay güneş ışığı ve sonsuz mavi bir gökyüzü illüzyonu yarattığını anlattı. Özellikle yer altındaki hacimlerde kullanılan Coelux, penceresiz ortamların aydınlanmasını tamamıyla değiştiriyor.

3- EasyLumen

EasyLumen ise, akıllı şehirler (smart cities) hareketine eklemlenen yenilikçi bir ürün olan EcoSmartGrid’i tanıttı. EasyLumen, şehir aydınlatmasındaki verimi artıran bir sistem. Mevcut elektrik şebekesi üzerinde şifrelenmiş veri aktarımı yaparak araçlar arasında iletişim kuran EcoSmartGrid, sokak lambaları, ev/işyeri aydınlatmasındaki enerji ve bakım verimliliğini artıran akıllı bir sistem.

4- Experenti

Padua Üniversitesi ve Mentis arasındaki bir işbirliği sonucu kurulmuş olan Experenti’yi tanıtan Amir Baldissera ise, şirketin Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality (AR)) teknolojisini entegre ederek deneyimsel pazarlama konusunda yenilikçi ürün ve hizmetler sunarak stratejik danışmanlık yaptığını belirtti. Experenti, pazarlama iletişimi amacıyla yaratılan mesajların bir deneyime dönüştürülerek tüketiciyle paylaşılmasını sağlayan bir Augmented Reality platformu.

5- ELSE Corp

ELSE Corp ise, özel üretim ve sipariş usulü moda ve ayakkabı sektörleri için yeni bir alışveriş deneyimi sunan bir SaaS bulut platformu. “Sanal Konsolu” sayesinde müşteriler kendi vücut ölçülerini taratarak, ürünün malzemelerinin gerçek örneklerini ellerine alıp hissederek, istedikleri renk, ürün, aksesuar ve malzeme kombinasyonlarını da ürünlerin sanal görüntüleri ile seçebiliyorlar. E.L.S.E. platformu, perakendeciler, tasarımcılar, moda markaları ve üreticiler tarafından tercih edilen inovatif, yüksek etkili ve düşük giderli bir çözüm olarak dikkat çekiyor.

6- Littlesea

Otomatik olarak sayısız adette editoryal, ekonomi, iş dünyası, pazarlama ve müşteri hizmetleri videoları üretmeye yarayan patent süreci devam eden bir teknoloji sunan Littlesea’nin veriden video oluşturan teknolojik altyapısı ile gerçekleştirdiği özel projeler arasında, yeni kurulmuş şirketlerin iş modellerini otomatik olarak videolaştıran Upitch.net ve iş arayan adayların cv’lerini otomatik olarak videolaştıran youresume.nen yer alıyor. Teknoloji sayesinde veriyi görselleştirerek video olarak paylaşma konusunda büyük bir ihtiyaca cevap veren Littlesea her sektör ve sanayi kolunda kullanılabilir.

7- Xnext

İtalyan startup’lar arasında yer alan Xnext ise maddeleri parçalamadan test ve analiz konusundaki dünyanın en gelişmiş cihazı olan ve üretim hattında anında kalite kontrol sağlayan XSpectra’yı geliştirdi. XSpectra müdahalesiz kalite kontrol testlerinde kullanılan röntgen makinelerinde çok bantlı teknolojisiyle büyük yenilikler yaptı. XSpectra teknolojisi gıda üretim hatlarında kirletici partikülleri saptamak için, havalimanı gibi alanlarda güvenlik noktalarında patlayıcı maddeleri saptamak için kullanılıyor. Kalite standartlarının başarının anahtarı olduğu üretim sektöründe tercih edilen XSpectra’yı Bruno Garavelli tanıttı.

Borsa İstanbul Özel Pazar hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bistozelpazar.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Avrasya Tüneli Dünyanın “2016 Yılının En İyi Tünel Projesi” Seçildi

$
0
0

Asya ve Avrupa kıtalarını ilk kez deniz tabanı altından geçen bir karayolu tüneliyle bağlayan ve 20 Aralık’ta hizmete açılması planlanan Avrasya Tüneli açılışa günler kala dünyanın en büyük ödülüne layık görüldü. İnşaat sektörüne yön veren ve ABD’de 1874 yılından beri yayımlanan Engineering News Record (ENR) Dergisi Avrasya Tüneli’ni, tünel ve köprü kategorisinde“Dünya Çapında 2016’nın En İyi Projesi” seçti.

8 Ekim günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk geçişini yaptığı Avrasya Tüneli’ne verilen tarihi ödülü New York’ta düzenlenen törende ATAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ve Genel Müdürü Seok Jae Seo aldılar.

Avrasya Tüneli’nin yüzde 92’lik bölümü tamamlandı. 20 Aralık 2016 tarihinde hizmete açılacak olan Avrasya Tüneli ile İstanbul’da trafiğin çok yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe güzergâhında yolculuk süresi 100 dakikadan 15 dakikaya kadar inecek.

Başar Arıoğlu: ”Avrasya Tüneli ile dünyada tünelcilik konseptleri de değişti. Çok karmaşık ve sismik aktivitesi yüksek bir jeolojik yapıda, 106 metre derinliğe inerek, 13.7 metre çapında bir tüneli, uzun ömürlü ve güvenli kılarak inşa etmeyi başarmak; projeyi ‘benzersiz’ kılmıştır. Başarıyla uygulanan yeni teknolojiler ve tasarıma belirgin bir estetik boyut eklenmesi Avrasya Tüneli’ni dünya tünelciliğinde yeni bir çağ başlatan proje olarak ortaya koymaktadır.”

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından Kazlıçeşme-Göztepe hattında Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edilen ve inşaat çalışmaları Yapı Merkezi ve SK E&C ortaklığı tarafından yürütülen Avrasya Tüneli Projesi hizmete girmeden dünyanın en önemli mühendislik ödüllerinden birine layık görüldü.

5 dakikada deniz altından otomobille kıtalararası yolculuğa imkan tanıyan Avrasya Tüneli, aldığı bir çok saygın ödülün arasına dünyanın “En İyi Tünel Projesi” ödülünü de ekledi.

Dünyanın Alkışladığı Proje

İnşaat sektörüne yön veren ve ABD’de 1874 yılından beri yayımlanan Engineering News Record (ENR) Dergisi’nin, her yıl “Dünya Çapında En İyi Projeleri” belirlemek maksadıyla verdiği ödüle bu sene tünel ve köprüler kategorisinde Avrasya Tüneli layık görüldü. Engineering News Record (ENR) Dergisi Editörleri Avrasya Tüneli’ni, 2016 yılı için “Dünya Çapında En İyi Tünel Projesi” seçti. Engineering News Record (ENR) dergisi editörleri, her sene dergide yayımlanan haber olmaya değer yüzlerce konu ve proje içinde en çok ilgi çekenleri listeliyor ve ödüllendiriliyor.

11 Ekim 2016’da ENR Dergisinin merkezinin bulunduğu New York şehrinde yapılan ödül törenine projenin yatırımcıları Yapı Merkezi ve SK E&C yetkililerinin yanı sıra projeye katkıda bulunan ve alanında lider uluslararası teknik danışmanlar katıldı.

Törende Yapı Merkezi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Arıoğlu, ATAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ve ATAŞ CEO’su Seok Jae Seo ile ATAŞ Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu.

Başar Arıoğlu: Avrasya Tüneli Yeni Bir Çağ Başlattı

Ödülü teslim alan Başar Arıoğlu Avrasya Tüneli’nin hem Türkiye hem de dünya mühendisliği açısından bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Dünyanın ilgisini çeken bir projeyi İstanbul’da hayata geçirdiklerini belirten Arıoğlu, şöyle konuştu:

“İnsan ve makine iç içe bütünleşirse ortaya ‘senfoni’ gibi bir ‘eser’ çıkacaktır. Çok karmaşık ve sismik aktivitesi yüksek bir jeolojik yapıda, 106 metre derinliklere inerek ve 13.7 metre çapında bir tüneli, uzun ömürlü ve güvenli kılarak inşa etmeyi başarmak; projeyi ‘benzersiz’ kılmış ve dünyanın ilgisini çekmiştir. Avrasya Tüneli ile tünelcilik konseptleri değişmiştir. Bundan böyle tüneller, eskisi gibi sürücülerin kullanmak istemeyeceği dar, karanlık ve kirli yer altı yapıları olarak tasarlanmak ve inşa edilmek yerine temiz ve estetik yapılar olarak kabul edilecektir. Projemizin başarı ile hizmete girmesi, bugüne kadar cesaret edilmemiş birçok proje için yüreklendirici olacak; daha derine, daha büyük çapla, daha uzağa doğru yeni bir tünelcilik akımı başlatacaktır. Bu nedenlerle Avrasya Tüneli’ni tünelcilikte yeni bir çağ başlatan proje olarak nitelemiş bulunuyoruz.”

Ödül Rekortmeni Avrasya Tüneli

20 Aralık 2016 tarihinde hizmete açılması planlanan Avrasya Tüneli, dünyanın En İyi Tünel Projesi seçilmesinin yanı sıra bir çok saygın ödülün de sahibi olmuştu. Proje, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) sürdürülebilirlik açısından en başarılı projelere verdiği ‘2015 En İyi Çevresel ve Sosyal Uygulama Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca ITA - Uluslararası Tünel ve Yeraltı Yapıları Birliği tarafından 2015’te ilk kez düzenlenen ITA Uluslararası Tünelcilik Ödülleri’nin Büyük Projeler dalında ‘Yılın Projesi’ (ITA Major Project of the Year) ödülünü kazandı. Aynı zamanda Avrasya Tüneli için oluşturulan finansman paketi de 4 değişik enternasyonel ödüle layık görülmüştü.

İlk Geçişi Cumhurbaşkanı Erdoğan Yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Ekim Cumartesi günü çalışmaların 7 gün 24 saat kesintisiz olarak ve büyük bir heyecanla yürütüldüğü Avrasya Tüneli şantiyesini ziyaret etmişti. Kendi kullandığı makam otomobiliyle Avrasya Tüneli’ne giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tünelden otomobille ilk geçiş yapan isim olmuştu. Bu geçiş sırasında Cumhurbaşkanımıza, Başbakan Binali Yıldırım ve Ulaştırma,Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da eşlik etmişti.

İki Kıta Arasında Kısa, Güvenli ve Konforlu Yolculuk Devri

  • Avrasya Tüneli, sahip olduğu ileri teknoloji ile iki kıta arasında güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlayacak.
  • Modern aydınlatma, yüksek kapasiteli havalandırma ve yolun düşük eğime sahip olması gibi özellikler, yolculuk konforunu artıracak.
  • İki katlı olarak inşa edilen Avrasya Tüneli’nde her katta 2 şeritten tek yönlü geçiş sağlanacak.
  • Sis, buzlanma gibi olumsuz hava koşullarında da kesintisiz yolculuk yapılması sağlanacak.
  • Karayolu ağını tamamlayan anahtar bağlantı ve İstanbul’daki mevcut havaalanları arasında en hızlı ulaşım olanağı olacak.
  • Trafik yoğunluğunun azalmasıyla egzoz emisyon oranı azalacak.
  • Tarihi yarımadanın doğusunda kayda değer oranda trafik azalması sağlayacak.
  • Boğaziçi, Galata ve Unkapanı köprülerindeki araç trafiğinde hissedilir rahatlama olacak.
  • Yapısı itibarıyla İstanbul’un siluetine zarar vermeyecek.
  • Avrasya Tüneli’nin Asya girişi Harem’de, Avrupa yakası girişi ise Çatladıkapı’da yer alacak.
  • Tünel 7 gün 24 saat hizmet verecek.
  • Sadece minibüs ve otomobillerin kullanımına izin verilecek.
  • Araçlar OGS ve HGS sistemleriyle ödeme yapabilecek. Araç içindeki yolcular için ayrıca ödeme yapılmayacak.
  • Her 100 metrede bir yer alan acil durum telefonları, kamu anons sistemi, radyo anonsu ve GSM alt yapısı sayesinde yolculuk esnasında kesintisiz bir iletişim imkânı sağlanacak ve acil durumlarda bilgi akışı kesilmeyecek.
  • Tünel girişlerinde ve içerisinde 7/24 görev yapan her türlü donanıma ve eğitime sahip İlk Müdahale Ekipleri tünel içerisinde herhangi bir olaya birkaç dakika içerisinde müdahale edecek.
  • Avrasya Tüneli, 7,5 moment büyüklüğünde bir depreme göre tasarlandı. Boğaz altında inşa edilen sistem, İstanbul’da 500 yılda bir olacak en büyük depremde hiç hasarsız hizmete devam edebilecek. 2 bin 500 yılda bir olma olasılığı bulunan depremde ise küçük bakımlarla hizmete açılabilecek şekilde inşa ediliyor.

‘TBM Tünelcilik’ Sektöründe Dünyadaki ‘İlk’ Uygulama Oldu

Avrasya Tüneli, toplam 14,6 kilometrelik üç ana bölümden oluşuyor. Proje’nin en önemli aşamasını 3,4 kilometre uzunluğundaki Boğaz Geçişi oluşturuyor. Boğaz Geçişi için dünyanın en gelişmiş TBM (Tunnel Boring Machine - Tünel Açma Makinesi) teknolojisinden yararlanıldı. TBM, günde 8-10 metre ilerleyerek, 3 bin 344 metrelik ve 16 aylık çalışmayı Ağustos 2015 tarihinde tamamladı. Toplam 1674 bilezikten oluşan tünelde, olası büyük bir depreme karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla iki ayrı noktada sismik bilezik monte edildi. Özel olarak tasarlanan ve laboratuvarlarda test edilerek başarısı kanıtlandıktan sonra üretilen sismik bilezikler, mevcut çap ve sismik aktivite seviyesi göz önüne alındığında ‘TBM Tünelcilik’ sektöründe dünyadaki ‘ilk’ uygulama oldu. Ayrıca tüneldeki bileziklerin üretiminde kullanılan yüksek performanslı prekast beton segmanlar, 100 yıl servis süresi hedeflenerek, Yapı Merkezi Prefabrikasyon Tesisleri’nde üretildi. Uluslararası sertifika kuruluşunca yapılan analiz ve simülasyonlarda segman ömürlerinin en az 127 yıl olduğu rapor edildi. Proje kapsamında Asya ve Avrupa yakalarındaki tünel yaklaşım yollarında düzenlemeler devam ediyor. Mevcut 6 şeritlik yollar 8 şeride çıkarılırken, U-dönüşü, kavşak ve yaya hemzemin geçitleri gibi iyileştirmeler yapılıyor.

Projede yaklaşık 2 milyon metreküp kazı yapıldı, 700 bin metreküp beton, 70 bin ton demir kullanıldı. Başka bir deyişle projede 788 olimpik havuzu dolduracak kadar kazı yapıldı, 18 stadyum yapacak kadar beton, 10 adet Eiffel Kulesi yapacak kadar demir kullanıldı.

Proje’nin tasarım ve inşaatını gerçekleştirecek olan Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş. tünelin 24 yıl 5 ay süreyle işletilmesini üstlenecek. Proje yatırımı için kamu kaynaklarından hiçbir harcamada bulunulmuyor. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Tüneli kamuya devredilecek. Proje, Yap-İşlet-Devret modeliyle, yaklaşık 1.245 milyar dolarlık finansmanla gerçekleştiriliyor. Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlandı. 285 milyon dolarlık öz kaynak Yapı Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi.

Proje İşletme Sürecinde de Ekonomik Katkılar Sağlayacak

  • Proje’nin açılmasıyla birlikte yılda toplam 160 milyon TL lik (38 milyon litre) yakıt tasarrufu sağlanacak.
  • Boğaz geçişlerinde sağlayacağı ek kapasite sayesinde yolculuk sürelerindeki kısalma ile yılda yaklaşık 52 milyon saat zaman tasarrufu sağlanacak.
  • Proje sayesinde araçların yaydığı emisyon miktarı (karbon monoksit, karbon dioksit, azot oksitler, partikül madde vb.) yılda yaklaşık 82 bin ton azaltılarak çevresel katkı sağlanacak.
  • Projede aynı anda 60 taşeron çalışmakta olup, günde 1800 kişiye istihdam sağlanıyor.
  • Proje inşaat çalışmalarında yapılan harcamalar sayesinde Türkiye ekonomisine günde 1,5 milyon TL lik bir iş hacmi yaratılıyor.
  • Proje, araç geçiş ücretlerinden elde edilecek gelirin paylaşımı sayesinde vergiler dahil yılda yaklaşık 180 milyon TL devlet geliri sağlanacak.

Avrasya Tüneli hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.avrasyatuneli.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Üniversitelerin Patentleri ÜSİMP Patent Fuarı’nda Sanayi ile Buluşuyor!

$
0
0

Türkiye’nin teknoloji transferine öncülük eden 11 üniversitesi tarafından süreci devam ettirilen ÜSİMP Patent Fuarı’nın bu yılki ayağı 8-9 Kasım tarihleri arasında Harbiye Askeri Müzesi’nde gerçekleştirilecek.

Teknoloji Transfer Ofisleri’nin (TTO) teknoloji portföylerini, sektör temsilcilerine ve yatırımcılara tanıtım süreçlerinde destek olmak, sinerji ortamı yaratmak ve üniversite ile yatırımcıların tek bir noktada buluşmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilecek olan patent fuarı, 10 farklı kategoriden 100 başvurusu tamamlanmış, 45 tescillenmiş buluşu sanayiye sergileyecek.

Üniversitelerde üretilen teknolojilere dayanarak, patent başvurusu yapılmış veya tescil alınmış patentlerin sergileneceği ÜSİMP Patent Fuarı'nda buluşlar, potansiyel yerli/yabancı girişimcilere ve sanayicilere tanıtılacak. Araştırmacıları patent başvurusuna teşvik ederken, sanayicilere de yeni yatırım olanakları sunacak.

ÜSİMP Patent Fuarı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.usimppatentfuari.org.tr web adresini ziyaret edebilir, Fuarda sergilenecek tüm buluşlara ise buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

BIC Angels, Lala Eğitim’e 3.6 Milyon TL'lik Yatırım Yaptı

$
0
0

BIC Angels eğitim sektörüne yeni bir soluk kazandırma hedefiyle yola çıkan Lala’ya 3.6 Milyon TL değerleme ile yatırım gerçekleştirdi. Eğitim teknolojileri şirketi olan Lala, geliştirdiği online takip sistemiyle hem öğrencilere hem de öğretmenlere değer katıyor.

Lala, üniversite sınavına hazırlık sürecinde öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin ve kurum yöneticilerinin hayatını kolaylaştırıyor. Bir eğitim teknoloji şirketi olan Lala, geliştirdiği mobil uygulamalarıyla öğrencilerin YGS ve LYS sınavlarına hazırlanırken çözdüğü soru bankalarındaki performanslarını online ölçerek kullanıcılarına raporluyor. Öğretmenler, öğrencilerinin performanslarını www.lalaegitim.comüzerinden takip ederek çıkan sonuçlara göre öğrencilerine ödev verebiliyor, öğrencilerinin ödevlerini takip edebiliyor. Öğrencinin güçlü ve zayıf noktalarını online olarak raporlayan Lala, kullanıcının etkili çalışmasını, doğru yönlendirilmesini sağlayarak başarıya ulaşmasına yardımcı oluyor.

Uzun süredir eğitim sektöründe birçok proje ile görüştüklerini söyleyen BIC Angels kurucu ortağı Dr. Joachim Behrendt, doğru zaman, doğru ekip, doğru proje üçlüsünü bularak Lala’ya yatırım yapma kararı aldıklarını açıkladı. Türkiye’nin önde gelen birçok özel eğitim kurumu ile anlaşması olan Lala’nın, 35 bin kullanıcısı ile büyüme potansiyelinin dikkat çekici olduğunu ekleyen Behrendt, Türkiye’de eğitim pazarının genç nüfus ve her gün daha çok bilinçlenen anne babalar sayesinde büyümeye devam ettiğini belirtti.

Osmanlı Dönemi’nde şehzadelerin eğitmenlerine verilen unvandan yola çıkılarak isimlendirilen“Lala”, Robert Kolej ve Koç Üniversitesi mezunu Eray Erdoğan, Furkan Taşel ve Tekin Öztekin tarafından Ağustos 2015’te kuruldu. Hızlı bir büyüme ile 35 bin kullanıcıya ulaşan Lala, Türkiye’nin önde gelen birçok özel eğitim kurumu ile anlaşmanın yanı sıra üniversiteye hazırlık sektörünün lideri 12 yayınevi ile iş ortaklığını sürdürüyor. Aldıkları yatırım sonrasında, üniversiteye girişte hem öğretmenin hem öğrencinin yükünü hafifletecek ürünleri Luna’yı geliştirmeyi planladıklarını söyleyen İş Geliştirmeden sorumlu kurucu ortak Eray Erdoğan ayrıca satış ve pazarlama kanallarına odaklanmayı hedeflediklerini ekledi.

Lala’nın uzun dönemdeki hedefinin bir öğrencinin hem akademik hem kişisel gelişimini takip etmek olduğunu belirten Erdoğan, öğrencinin kendisini tanımasına, güçlü ve zayıf yönlerini görmesine, ilgi alanlarını tespit etmesine olanak sağlayacaklarını belirtti. Eray Erdoğanöğretmenleri, velileri ve kurum yöneticilerini de bu gelişim sürecine dâhil ederek öğrenciye doğru yönlendirmeler yapılmasına vesile olmanın nihai hedefleri olduğunu aktardı.

Lala’ya yatırım yapan yatırımcılar arasında Lala’nın tohum yatırımını da gerçekleştiren İlbek Andican, BIC Angels kurucusu Dr. Joachim Behrendt, Project House kurucu ortağı Mehmet Onarcan ve Alara Energy&Yacht Group Yönetim Kurulu Başkanı Bahtiyar Yurtoğlu bulunuyor.

BIC Angels ve Lala hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bicangels.com ve www.lalaegitim.com web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Paul Doany: “Geleceği Sadece Girişimler İnşa Edebilir”

$
0
0

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT, dördüncü dönemini tamamladı. Bu kapsamda düzenlenen ‘Demo Day’ etkinliğinde ekosistemin önde gelen yatırımcı ve girişimcileri bir araya geldi. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, inovasyon ve girişimciliğin Türkiye ekonomisinin itici gücü olduğunu belirtti. Türkiye’de girişimciliğe en çok destek veren şirketlerden biri olan Türk Telekom’un ekosistemi büyütmeye devam edeceğini ifade eden Doany; “İş birlikleri ile büyüyeceğiz ve girişimler de bunun doğal bir parçası olacak” dedi.

Türk Telekom’un, yenilikçi fikirleri katma değer sağlayacak işlere dönüştürmek ve girişimciliği desteklemek amacıyla hayata geçirdiği PİLOT programının dördüncü dönemi tamamlandı. Bu çerçevede düzenlenen ve Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin önde gelen yatırımcı ve girişimcilerini buluşturan‘Demo Day’ etkinliğinde, programdan mezun olan altı PİLOT girişimi, “büyük veri, sanal gerçeklik (VR), mobil uygulamalar, B2B çözümleri ve eğitim teknolojileri” alanlarındaki projelerini tanıttı.

Paul Doany: “Geleceği Sadece Girişimler İnşa Edebilir ”

Türk Telekom PİLOT’un‘Demo Day’ etkinliğinde açılış konuşmasını yapan Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, girişimciliğin ve inovasyon çalışmalarının Türkiye ekonomisinin kalkınması için önemini vurguladı. Doany, “Geleneksel şirketler en iyi ihtimalle yaptıkları işi ‘geliştirirler’ ve genellikle değişim için gereken cesarete sahip değildirler. Girişimler ise geleceğe odaklanırlar ve risk almaktan çekinmezler. Bu noktada her ikisinin birbirine ihtiyacı var. Bizler, onların yenilikçiliğinden ve çevikliğinden faydalanırken, onlar da bizim altyapılarımızdan ve piyasaya erişim gücümüzden faydalanıyorlar. Girişimlerin bizim deneyimimizden faydalanacağı çok şey olduğu gibi, bizim de onların cesaretinden öğreneceğimiz çok şey var” dedi.

Türk Telekom’dan Girişimlere Özel Merkez

Türk Telekom ayrıca, PİLOT Demo Day etkinliğinde girişimler ve ekosistemdeki tüm paydaşları bir araya getirecek bir girişim merkezi kuracağını açıkladı. İstanbul Gayrettepe’de bulunan Türk Telekom Genel Müdürlük binasında 500 metrekarelik bir alanda kurulacak olan bu girişimcilik merkezinin yakın dönemde hayata geçirilmesi planlanıyor.

6 Girişime 75’er Bin TL’lik Nakit Desteği

Türkiye’de özel sektör tarafından hayata geçirilen ilk girişim hızlandırma programı olan PİLOT’un dördüncü döneminden; Datapare, Ekmob, Jetract, Mentalup, Mihmandar ve Teleporter başarı ile mezun oldu. Program sonunda her girişim, 75’er bin TL’lik nakit desteği almaya hak kazandı.

Program kapsamında girişimler, 12 hafta boyunca Türk Telekom’un alanında uzman profesyonellerinden, girişimcilik ekosisteminin önde gelen yatırımcı ve girişimcilerinden toplam 240 saat birebir mentorluk aldılar. Girişimler aynı zamanda yalın girişim, kullanıcı deneyimi, dijital pazarlama ve yatırımcı sunumu gibi konularda toplam 80 saat eğitim gördüler. Program kapsamında ofis alanı imkânı, 100 bin dolar değerinde bulut hizmetleri, mobil iletişim paketi ve projelerinin tanıtımı için iletişim desteği gibi imkanlardan faydalanan girişimler ayrıca Türk Telekom ile iş birliği fırsatlarını değerlendirme şansı buldular.

Dördüncü dönemi tamamlanan PİLOT’a bugüne kadar toplam 1.500’e yakın başvuru alındı. Programdan toplam 35 girişim mezun oldu. Mezun olan 35 girişime toplam 1,2 milyon TL nakit desteği sağlandı.

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.turktelekompilot.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Enerji Sektöründeki Girişimci ve Yatırımcılara 40 Milyar Dolarlık Dev Fırsat!

$
0
0

Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Türkiye'nin 2023'e kadar enerjide yapması gereken yatırım miktarının 100 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, "Biz özelleştirmeler ve diğer yatırımlarla bu miktarın minimum 40 milyar dolarlık kısmının özel sektör tarafından yapılacağını düşünüyoruz. Bu da aslında uluslararası yatırımcılar açısından bakıldığında fırsat aralığının ne olduğunu gösteriyor." dedi.

Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'ye gelen yabancı yatırımları ve enerji sektörünün yatırımcılara sunduğu fırsatlara ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Darbe girişimine karşı halkın verdiği tepkinin uluslararası doğrudan yatırım süreçlerini pozitif yönde etkilediğini ifade eden Ermut, Türkiye'nin yatırımcılara vazgeçemedikleri değer seti sunduğunu ve ülkede yatırımları devam edenlerin de darbe girişimi sonrasında herhangi bir endişe yaşamadığını söyledi.

Ermut, Türkiye'ye gelip daha olumsuz algıyla geri dönen bir yatırımcı olmadığını, gelecek dönemde yabancı yatırımcılara sadece yatırım ortamını değil komşularla ilişkileri, insanların hayat standartlarını, FETÖ ve diğer terör örgütlerine verilen tepkilerin meşru olduğunu da anlatacaklarını dile getirdi.

Özellikle, bazı algıların nasıl çarpıtıldığının anlatılması gerektiğinin altını çizen Ermut, "Bir durumu tespit etmek lazım. Türkiye'yle ilgili bir algı operasyonu var mı? Var. Bununla ilgili ağlayıp, karalar bağlayıp, 'ne yapsak olmuyor' demeden, buna karşı nasıl cevap vermek gerekir, A, B, C, D planlarıyla, gelişmiş bir ülke nasıl cevap veriyorsa, bizim de ona göre cevap vermemiz lazım." diye konuştu.

"Doğrudan Yabancı Yatırım Ağustosta 1 Milyar Doları Aştı"

Ermut, bu yılın ilk 5 ayında uluslararası doğrudan yatırım rakamları açısından bir düşüş yaşandığını, fakat ağustos itibarıyla tekrar yükseliş trendine girildiğini söyledi.

Türkiye'ye mayısta 659, haziranda 857, temmuzda 717 ve ağustosta da 1 milyar 78 milyon dolar doğrudan yatırım girişi gerçekleştiğini bildiren Ermut, şunları kaydetti:

"Bu tabii ki yeterli değil, Türkiye'nin küresel doğrudan yabancı yatırım pastasından çektiği pay yüzde 1 seviyesinde gerçekleşiyor. Bunun daha fazla oması gerektiğini düşünüyoruz. Nasıl ki dünyanın ilk 20 büyük ekonomisinden biriysek, dünyanın en fazla yatırım çeken ilk 20 ülkesinden biri olmamız da çok kolay diye düşünüyoruz. İlk önce bununla ilgili atmamız gereken önemli adımlar vardı, bu adımların önemli bir kısmı atılıyor. Devamı da gelecek. Geçen sene 16 milyar doların üzerine çıkmıştık. Yılın son çeyreğini toparlanmayla kapatıp en azından geçen seneki rakamlara yaklaşmayı hedefliyoruz. En az kayıpla bu seneyi kapatmayı planlıyoruz. Biz 15 Temmuz sonrasındaki olumlu havanın sadece bu seneye değil, önümüzdeki senelere de yansıyacağını düşünüyoruz, çünkü yatırım kararları belirli zaman alan süreçler. Bölgede de politik olarak attığımız adımların, Rusya ve diğer bazı ülkelerle ilişkilerin düzelmesi gibi gelişmeler ve bölgede istikrar anlamında en ufak bir gelişmenin bile yatırıma en hızlı yansıyacağı ülkelerden birisi olacağız."

"Enerjide Minimum 40 Milyar Dolarlık Fırsat"

Ermut, Türkiye'nin son dönemde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeyde kullanmak için çeşitli projeler geliştirdiğini, kendilerinin de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'yla işbirliği içerisinde bu projelere ilgi gösteren yatırımcıları takip ettiklerini aktardı.

Enerji yatırımlarının hem cari açığı hem de dışa bağımlılığı azaltmaya katkısı olduğunu ifade eden Ermut, şöyle konuştu:

"Yenilenebilirde özellikle çok verimli bir şekilde kullanamadığımız ama Türkiye'nin konumunun çok iyi olduğu alanlar var ki bunlardan birisi güneş enerjisi. Dünyadaki en iyi güneş haritalarından birine sahibiz. Rüzgar ve hidroda da öyle. Türkiye bu önemli ve çevre dostu kaynaklarından yararlanıyor olacak. Türkiye'deki kömürü de verimli şekilde kullanabilecek teknolojiler ortaya çıktı. Dolayısıyla bu son teknoloji ile ülkemizde kullanılarak bu üretimin yapılmasını arzu ediyoruz. Türkiye'nin 2023'e kadar enerjide yapması gereken yatırım 100 milyar dolar seviyesinde. Biz özelleştirmeler ve diğer yatırımlarla bu miktarın minimum 40 milyar dolarlık kısmının özel sektör tarafından yapılacağını düşünüyoruz. Bu kalemlerin alt kırılımlarında da yatırım çekme fırsatları doğacak. Bu da aslında uluslararası yatırımcılar açısından bakıldığında fırsat aralığının ne olduğunu gösteriyor. Sadece bu sene yapılacak iki ihalenin birden neredeyse 2,5 milyar dolar değeri olduğunu düşünürsek, önümüzdeki dönemler de atılacak adımlar ve bu sektörün potansiyeli açısından da fikir verdiğini düşünüyorum. Burada yerli yatırımcılarımızın da önemli bir payı olacak ama bunun önemli bir kısmını uluslararası sermaye ile yaptırabilirsek, bu değerin ülkemizde kalması sağlanabilir diye düşünüyorum."

"Petrokimyada Yeni Yatırımlar Yolda"

Ermut, söz konusu yatırımlarda yerlilik ve Ar-Ge şartı bulunduğuna ve yatırımlarda kullanılacak ekipmanın Türkiye'de üretilmesi ile hem bir üretim merkezi oluşturulacağına hem de bu üretimin çevre ülkelere de ihraç edilebileceğine dikkati çekti.

Bu projelere, Asya başta olmak üzere Amerika ve Avrupa'dan da yatırımcı ilgisinin somut bir şekilde belirgin olduğuna işaret eden Ermut, Türkiye'nin petrokimya yatırımları konusunda da çalışmaların devam ettiğini ve özellikle devreye girmesi beklenen rafineri yatırımlarıyla birlikte bu alanda da yeni yatırımları açıklayacaklarını kaydetti.

Türkiye, yerli kömürde yatırım tutarının 1 milyar doları bulması beklenen Çayırhan B santralinin haricinde yaklaşık 8 bin megavatlık santral kurulabilecek çeşitli rezervlerin de özelleştirilmesini planlıyor.

Ayrıca, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı'nın (YEKA) ilk örneği olan Konya-Karapınar'da bin megavatlık güneş enerjisi santralinin yatırım tutarının toplamda 1,3 milyar doları bulması bekleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, yeni YEKA'lar belirleneceğini ve rüzgar enerjisinde de benzer yatırım alanlarının ilan edileceğini açıklamıştı.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Birikiminizi Fırsata Dönüştürecek Kongreye Sayılı Günler Var!

$
0
0

“Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye’’ ana teması ile düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin ev sahipliğinde 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde Wyndham Grand İstanbul Levent Oteli'nde gerçekleştirilecek.

Başbakan Yardımcısı Sayın Nurettin Canikli, Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, SPK Başkanı Sayın Dr. Vahdettin Ertaş ve Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Himmet Karadağ’ın açılış konuşmaları ile başlayacak olan kongre, önde gelen finans uzmanlarını, akademisyenleri, piyasa temsilcilerini, kurumsal ve bireysel yatırımcıları bir araya getirecek.

4 Kasım 2016, Cuma
10:00-11:15
Açılış
  • T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
  • TSPB Başkanı ve Kongre Başkanı İlhami Koç
  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli
11:15 - 11:45Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye
  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli
  • Moderatör : BloombergHT TV Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran
11:45–12:30Dünya Ekonomisinde Rüzgar Ne Yönde Esiyor?
  • The Economist Avrupa Editörü  Oliver August
12:30–13:30Öğle Yemeği
13:30–14:15
1. PANEL - Sermaye Piyasalarında Düzenleme Eğilimleri
  • Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş
  • T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ahmet Genç
  • T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Başkanı Mehmet Bostan
  • Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ
  • Moderatör : TSPB Başkanı ve Kongre Başkanı İlhami Koç
14:15-14:30 Power Break
14:30–15:15

Eş Zamanlı Oturumlar

A- Türkiye Varlık Fonu ve Kamu Altyapı Projelerinin Finansmanı

  • Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ayşegül Ekşit
  • T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Bekir Emre Haykır
  • European Bank for Reconstruction and Development Türkiye Direktörü Jean-Patrick Marquet
  • İller Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ender Aykut Yılmaz
  • Moderatör: YDA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan

B- İslami Finans ve Katılım Bankacılığı / Fırsatlar, Sorunlar, Çözümler

  • Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz
  • Dünya Bankası İslami Finans Merkezi Direktörü Zamir Iqbal
  • Ziraat Katılım Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi - Genel Müdür Osman Arslan
  • Moderatör: HSBC Bank A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Horozoğlu
15:15–15:30 Power Break
15:30–16:15

Eş Zamanlı Oturumlar

A- Kalıcılığın Anahtarı: Halka Açılma

  • Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Bülent Sezgin
  • Balcıoğlu Selçuk Akman Keki Avukatlık Ortaklığı Sermaye Piyasaları Grubu Başkanı Müfit Arapoğlu
  • Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. CFO - Dr. Kerim Kazgan
  • Kibar Holding A.Ş. CFO - Sabri Tütüncü
  • Moderatör: BloombergHT TV Ekonomi Müdürü Gökhan Şen

B- Fintech ve Sermaye Piyasalarına Etkisi

  • İTÜ İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cumhur Ekinci
  • Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri AR-GE Direktörü Harun Özkan
  • Tradesoft Business Services Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Alparslan
  • İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Bölüm Yönetmeni Uluhan Başağa
  • TEB Dijital Bankacılık Direktörü Deniz Devrim Cengiz
  • Moderatör: Borsa İstanbul Eski Genel Müdür Yardımcısı Aydın Seyman
16:15–16:30Power Break
16:30–17:30 2. PANEL – Yabancı Yatırım Fonlarının Tercihi: Türkiye
  • Templeton Portföy Yönetimi Ülke Müdürü Erman Kalkandelen
  • Moon Capital Vice President - Karim Sawabani
  • PAAMCO Miren CEO - Emre Temiz
  • Aberdeen Asset Managers, Portfolio Manager (EQ) William John Scholes
  • Moderatör: SVP - Garanti Bankası - Handan Saygın
17:30–18:00Network Break (Coffee Break)
18:00–18:15Gayrimenkul Dünyamız
  • GYODER Başkanı Aziz Torun

18:15–19:00
3. PANEL – Gayrimenkul Finansmanında Sermaye Piyasasındaki Fırsatlar
  • Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO Hasan Rahvalı
  • GYODER Başkan Yardımcısı ve PWC Ortağı Ersun Bayraktaroğlu
  • 24 Gayrimenkul Portföy Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yeniay
  • Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur
  • Moderatör: GYODER Başkan Yardımcısı & RE-PİE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur

5 Kasım 2016, Cumartesi
09:30–10:15

Eş Zamanlı Oturumlar

A- Alternatif Finansman Modelleri- Start Up, Kitlesel Fonlama (Crowdfunding), Melek Yatırımcı Ağları

  • Keiretsu Forum Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Aydonat Atasever    
  • BiTaksi Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Salur
  • Crowdfon.com Kurucu Ortağı Savaş Ünsal
  • Genç Başarı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Berrak Kutsoy
  • Moderatör: Borsa İstanbul A.Ş. Araştırma ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Recep Bildik

B- Sermaye Piyasalarında Kariyer Planlaması

  • Finansal Planlama Derneği Başkanı Murat Ergin
  • Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Arısoy
  • Coca Cola İçecek A.Ş. Yatırımcı İlişkileri Müdürü Dr. Deniz Can Yücel
  • Moderatör: Kariyer.net CEO Yusuf Azoz         
10:15–10:30 Power Break
10:30–11:15Davranışsal Finans
  • Yazar ve İş Adamı Rolf Dobelli (Hatasız Düşünme Sanatı Kitabı Yazarı)
11:15–11:45Network Break (Coffee Break)
11:45–12:30

Eş Zamanlı Oturum

A- Türev Araçlar: Kitle İmha Silahı Mı, Yoksa Risklerin İlacı Mı?

  • Borsa İstanbul A.Ş. Finansal Türev Ürünler Piyasası Bölüm Müdürü Harun Özay
  • Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Direktörü Alpogan Erdoğan
  • Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Grup Müdürü Sermet Sevil
  • Deutsche Securities Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Albert Krespin
  • Moderatör: Saha Rating A.Ş. Kurucu Ortak ve YK Başkan Yardımcısı Ali Perşembe

B- Halka Açık Şirketlerde Yatırımcı İlişkileri Yönetimi

  • TAV Yatırımcı İlişkileri Direktörü Nursel İlgen, CFA
  • Akbank Sürdürülebilirlik ve Yatırımcı İlişkileri Direktörü Cenk Göksan
  • Ford Otosan Yatırımcı İlişkileri Müdürü Aslı Selçuk
  • Moderatör: Burgan Yatırım  Menkul Değerler A.Ş. Eski Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı
12:30–12:45Power Break
12:45–13:304. PANEL – Risk Yönetimi ve Forex
  • Noor Capital Market Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi - Genel Müdür Jihad Shannak
  • Invest AZ Genel Müdür Yönetim Kurulu Başkanı Elshan Guliyev     
  • Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Egemen Kaya
  • Saxo Capital Markets Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu
  • Swissquote Piyasa Uzmanı Arnaud Masset
  • Moderatör: BloombergHT TV Sunucu  Açıl Sezen
13:30–14:30Öğle Yemeği
14:30–15:155. PANEL – Sermaye Piyasasının Yıldız Ürünü: Özel Sektör Borçlanma Araçları
  • Halk Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Alim Telci
  • Sermaye Piyasaları Kurulu OFD Daire Başkan Yardımcısı Eser Şağar
  • Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Sermaye Piyasaları Birim Başkanı Sadık Çulcuoğlu
  • SAHA Rating A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sühan Seçkin
  • YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan
  • Moderatör: TSPB Başkan Vekili Dr. Berra Doğaner
15:15-16:306. PANEL – Bireysel Emeklilik Sistemi – Geleceğe Yatırım
  • T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Uluç İçöz
  • Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Genel Müdürü Cemal Onaran
  • Aviva SA Emeklilik ve Hayat A.Ş. CEO Meral Eredenk Kurdaş
  • Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş. Emeklilik Fonları Genel Müdür Yardımcısı Murat Öner
  • Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Uğur Erkan
  • Moderatör: İş Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Tevfik Eraslan
16:30–17:00Power Break (Coffee Break)
17:00–19:00 Kapanış Töreni
  • Sponsorlara teşekkür plaketi sunumu
  • Sayın İlhami Koç - TSPB Başkanı ve Kongre Başkanı - Kongre ile ilgili kapanış konuşması
  • Kamera Elinde Geleceğin Cebinde Kısa Film Yarışması Ödülü
  • Aile fotoğrafı ve kapanış

İstanbul'un dünya finans merkezleri arasında yer alması vizyonuyla düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi'ne katılmak isteyen okurlarımızın güvenlik nedeni ile  0212 280 85 67-146 numaralarından LCV isteğinde bulunmaları gerekiyor.

“Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye’’ ana teması ile düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.sermayepiyasalari.com web adresini ziyaret edebirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz. 

Türk ve Alman Yatırımcılar "Berlin Yatırımcı Etkinliği"nde Buluştu!

$
0
0

Alman Ekonomisi’nin Türkiye’deki resmi temsilcisi olarak Berlin eyaletini Türkiye'deki faaliyetlerinde destekleyen Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası, melek yatırım ağı BIC Angels ile işbirliğinde önemli bir etkinliğe imza attı. 1 Kasım 2016 tarihinde Kolektif House Levent'te gerçekleşen Berlin Yatırımcı Etkinliği’nde, Berlin’de yatırım yapmak isteyen yatırımcılar ve Türk şirketleri Berlin Yatırım Ajansı yetkilileri ile birebir görüşme imkânı buldu.

Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası, BIC Angels işbirliği ile Türk şirketlerin Berlin eyaletindeki ticari faaliyetlerini arttırmak ve onları eyalete yatırım hakkında bilgilendirmek üzere 1 Kasım 2016 tarihinde bir yatırımcı etkinliği düzenlendi.

Türk yatırımcılara Almanya pazarına girme ve burada başarılı olma konularında birçok destek sunan Berlin eyaleti ile ilgili önemli bilgiler katılımcılar ile paylaşıldı. Düzenlenen etkinlik kapsamında Berlin eyaleti yetkilileri ve Türk iş adamları ikili iş görüşmeleri yapmak üzere bir araya geldiler. Özellikle Berlin’in yatırım olanakları kapsamında bölgesel bilgiler, teşvikler, girişimciler için avantajlar ve fırsatlar hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulunuldu. Bu konularda katılımcıların soruları yanıtlandı.

Etkinliğin önemli katılımcıları arasında Berlin Ticari Temsilcilik Ofisi Yetkilisi Zafer Koç, Berlin Eyaleti‘nin Ekonomi, Teknoloji ve Araştırma Ajansı’ndan Christian Treichel ve Thomas Einsfelder; BIC Angels yatırımcılarından Mehmet Onarcan veÖmer Erkmen, BIC Angels’ın yatırım direktörü Mehmet Akalın da yer aldı.

BIC101 Hızlandırma Programı ile erken aşama startupları destekleyen ve bu doğrultuda girişimcilere Berlin ekosisteminde iş modellerini test etme fırsatı sunan BIC Angels; destek olduğu Influanza ve Local Guddy girişimcilerini de Alman yatırımcılar ile buluşturdu. BIC101 programı ile Berlin ve İstanbul’da girişim pazarlama ve yönetimi konusundaki deneyimlerini paylaşan Local Guddy ve Influanza kurucuları Emre Semercioğlu ve Sercan Lir, global pazarı hedefleyen startuplar için, Berlin ekosisteminin ilk adım olarak en doğru adres olduğunun altını çizdi. Berlin’de global rakipleri ile de görüşme fırsatını yakalayan girişimciler, Türkiye’yi Avrupa ekosisteminde temsil edebildikleri için çok mutlu olduklarını belirttiler.

Zafer Koç, Christian Treichel, Thomas Einsfelder, Ahmet Onur ve Mehmet Akalın tarafından gerçekleştirilen açılış konuşmaları ile başlayan program, Berlin Partner sunumu ve Berlin ekosisteminin tanıtımı ile devam etti. Berlin’deki yeni nesil Türk girişimcilerin başarıları, BIC Angels tarafından katılımcılar ile paylaşıldı. Programda yer alan panel ile etkinliğe katılanlara Berlin’deki en iyi girişimcilik uygulama örnekleri hakkında bilgi verildi. Doğan Taşkent moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Ömer Erkmen, Mehmet Onarcan ve Thomas Einsfelder konuşmacı olarak yer aldı.

Panelde yatırımcılar, Türk ve Alman ekonomileri çerçevesinde girişimcilere ve şirketlere sunulan fırsatları değerlendirdi. Katılımcılar arasında yer alan Türk ve Alman yatırımcılar, BIC Angels’ın ve Berlin Partner’ın ekosistemi güçlendirmek adına içinde bulundukları faaliyetleri inceleyerek sorularını panelistlere yönelttiler.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Paraşüt 4 Farklı Yatırım Şirketinden Toplam 2 Milyon Dolar Yatırım Aldı

$
0
0

Küçük ve orta ölçekli işletmeler için geliştirilen web tabanlı finansal yönetim uygulaması Paraşüt, 2 milyon dolarlık yeni bir yatırım aldığını duyurdu.

Bulut tabanlı finansal yönetim uygulaması Paraşüt, aldığı yeni yatırımlarla büyümesini sürdürüyor. Üçüncü tur yatırımını dört farklı yatırım şirketinden toplamda 2 milyon dolar olarak alan Paraşüt’ün pay sahibi yatırımcıları arasında, daha önceki turlarda da yatırım yapan, RevoCapital ve RibbitCapital de yer alıyor.

Paraşüt’ü yatırımıyla destekleyen diğer iki şirketten biri, teknoloji girişimlerini destekleyen yatırım şirketi Diffusion Capital Partners (DCP), diğeri ise dünyanın en aktif girişim hızlandırma ve tohum yatırım şirketi 500 Startups oldu.

Üçüncü tur yatırımla ilgili olarak Paraşüt’ün Kurucu Ortağı SeanYuşu sözleri dile getirdi:“Paraşüt olarak Türkiye ekonomisinde büyüyen küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansal alanında çözüm ortağı olmak için yola çıktık. Kurulduğumuz yıldan bugüne 110.000’i aşkın işletmeye ulaşarak alanımızda çok önemli bir oyuncu haline geldik. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler sonucunda sunduğumuz hizmetleri geliştirmeye devam ediyoruz. Yakın zamanda Akbank Direkt ile entegre olduk. Bu gelişme ile birlikte kullanıcılarımıza, giderlerini tek tıkla Paraşüt'e aktarabilme kolaylığının yanı sıra banka ödemelerini de Paraşüt üzerinden yapabilme olanağı sağlıyoruz. Aldığımız bu üçüncü yatırımı hizmetlerimizi daha da geliştirmek için kullanacağız.”

Wired Dergisi’nin her yıl düzenli olarak yayınladığı ve Avrupa'nın en gözde girişimlerinin seçildiği‘Europe’s 100 HottestStartups’ listesinde 2. kez yer alan Paraşüt, kurulduğu 2014 yılından beri 110.000’i aşkın işletmeye ulaşmış durumda.

Paraşüt hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.parasut.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

BIC Angels, Doktorderki’ye 1,5 Milyon TL Değerleme İle Yatırım Yaptı

$
0
0

BIC Angels yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. 2016 yılında yedinci yatırıma imza atan BIC Angels’ın son yatırımı Doktorderki oldu. BIC Angels ön yatırım turunda Doktorderki’ye 1 milyon 500 bin TL değerleme üzerinden yatırım yaptı. Mehmet Onarcan, BIC Angels olarak yaptıkları maddi yatırımın yanı sıra BIC101 hızlandırma programı ile Doktorderki’yi daha büyük bir yatırım turuna hazırlayacaklarını belirtti.

Berke Uygun ve Anıl Şimşek tarafından 2015 Eylül ayında kurulan Doktorderki, sağlık ile ilgili soruları olan insanların, uzman doktorlar ile mobil platformda birebir mesajlaşarak bilgilenmesini sağlayan mobil bir uygulama. Doktorderki uygulaması sağladığı içerik ve uzman doktor iletişimi ile doğru bilgilenmeyi destekliyor. Bir yıl içinde 10 bin kullanıcıya ulaşan Doktorderki’de toplam bin 600 soru-cevap seansı gerçekleştirildi.

Doktora Ulaşmanın Teknolojik Yolu

Sağlıkla ilgili doğru bilgilere erişimi herkes için kolaylaştırmayı ve en güvenilir kaynak olan doktorlardan bilgi alınmasını sağlamayı en önemli misyonu olarak gören Doktorderki’ye kullanıcılar www.doktorderki.com adresinden ulaşıp bilgi edinebilirler. App Store’dan cep telefonlarına indirerek kullanmaya hemen başlayabilirler.

Doktorderki kurucularından, Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler son sınıf öğrencisi olan Berke Uygun, en büyük hedeflerinin Doktorderki’yi hem trust-mark hem love-mark haline getirmek olduğunu dile getirdi.

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi olan Anıl Şimşek ise Sağlık dışında dermokozmetik alanında da çalışmaya başladıklarını söyledi. Bu kategoride firmalar ve eczaneler ile çalışmalar yapmayı planladıklarını belirten Şimşek, Doktorderki olarak uzmanından, saç dökülmesi, sivilce veya bakım hakkında anında ve ücretsiz bilgi alıp, doğru markanın doğru ürününü kullanıcılara sunmayı hedeflediklerini paylaştı. Amaçlarının sundukları içeriklerle, akla takılan en ufak sorunda kullanıcıları en doğru şekilde ve paniğe sokmadan bilinçlendirmek olduğunun altını çizdi. Şimsek sözlerine şöyle devam etti; "Doktorderki, sağlık hakkında merak ettikleri ya da sorusu olanların sorularını doğrudan doktorlara yani en doğru kaynaklara sorup bilgilenmelerini sağlayan bir platform. Biz Doktorderki olarak teknolojik iletişim altyapısını sağlıyoruz. Ayrıca platformdaki doktorlar, online sistemler ya da mobil uygulamalar üzerinden tedavi ya da ilaç önerisi yapmamaları gerektiği konusunda bilgililer. Mobil uygulamanın üzerinden bir sağlık hizmeti sunumu elbette söz konusu değil."

Türkiye’de Sağlık Alanında Yeni Teknolojilerin Kullanımı Artacak

BIC Angels kurucusu Joachim Behrendt, Doktorderki ekibinin potansiyelinin çok yüksek, iyi bir takım olduğunu belirterek şunları söyledi; "Çözüm odaklı olmaları, yenilikçi yaklaşımları, alandaki ihtiyacı iyice inceleyerek gereken hassasiyet ile yaklaşmaları ve kendilerini bu girişime adamaları projeye olan inancımızı yükseltiyor. Gerçek bir ihtiyaca güvenilir bir çözüm getiren Doktorderki’nin, bir farkındalık yaratarak başarılı olacağına inanıyoruz. Dünya’daki gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de sağlık alanında yeni teknolojilerin, altyapıların kullanımı giderek artacak. Doktorderki’yi BIC Angels ve Mentors Network Turkey olarak işbirliği içinde yürüttüğümüz BIC101 Hızlandırma Programı ile yakından destekleyerek başarılarını hızlandırmayı amaçlıyoruz."

BIC Angels melek yatırımcılarından Mehmet Onarcan, sağlık sektöründeki startup’ları uzun zamandır takip ettiklerini belirterek hassas bir sektör olan sağlık alanına yatırım yapmak için uygun girişimleri yakından izlediklerini belirtti.

Onarcan: "Sağlık Kategorisine Yatırım Yapmak İçin İnce Eleyip Sık Dokuduk"

Mehmet Onarcan Doktorderki’ye yaptıkları yatırım ile ilgili olarak şu bilgileri paylaştı; "Doktorderki, mobil erişim ihtiyacı ve kullanımının çok arttığı günümüzde, toplumun sağlıkla ilgili merak ettikleri, sormak istedikleri için en güvenilir kaynak olan doktorlara kolayca ulaşabilecekleri bir platform sağlıyor. Maalesef internet ortamında sağlıkla ilgili ciddi bir bilgi kirliliği söz konusu. Buna rağmen en sık başvurulan kaynaklardan biri internet. Doktorderki kullanıcı dostu mobil uygulaması ile soruların doğrudan uzman doktorlara yöneltilmesini sağlayarak bu probleme çözüm getiriyor. Bir süredir devam eden takibimiz sonunda Doktorderki’nin sağladığı kullanıcı deneyimi, teknolojik altyapısı, konunun gerektirdiği hassasiyet ve ciddiyet ile yaklaşımı sayesinde bu ihtiyaca en doğru şekilde cevap verdiğini gördük, bu yüzden Doktorderki’ye yatırım gerçekleştirdik."

Doktorderki’ye yatırım yapan BIC Angels melek yatırımcıları içerisinde Çağlar Karataş, Mehmet Onarcan ve Simla Özbay yer alıyor.

BIC Angels hakkında detaylı bilgi edinmek için www.bicangels.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

EKK Kararları Türkiye’nin Kredi Notunu Olumlu Etkileyebilir

$
0
0

Ekonomi Koordinasyon Kurulu ekonominin seyri açısından önemli kararlar alırken, çok sayıda yapısal reform da hayata geçirildi. Kararı değerlendiren Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gögör, EKK kararlarının Türkiye'nin kredi notunu olumlu etkileyebileceğini belirtti.

TL’nin dolar karşısında değer kayıplarının hızlanması sonrası yurtiçinde başlayan dolar bozdurma kampanyalarının yanı sıra devlet kurumlarının TL’ye dönmesine yönelik aldığı kararlar etkisini göstermeye başladı. Aynı zamanda Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) açıkladığı sonuçlarda önemli yapısal reformların hayata geçirildiği görüldü.

Reel Sektöre Destek Sağlanacak

Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gögör, EKK kararlarının Türkiye'nin kredi notunu olumlu etkileyebileceğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:

"Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un varlıklarını TL’ye çevirmesi, bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) TL karşılığında altın alınımına başlaması gibi gelişmelerin yanı sıra EKK’dan orta ve uzun vadede TL varlıklarını destekleyecek kararlar çıktı. Özellikle reel sektörün canlanmasına sağlayacak önlemeler dikkat çekti. Reel sektöre 250 milyar liralık kredi kaynağı sağlanacak aynı zamanda KOBİ’lere faizsiz kredi imkanı yaratılacak. 2017 yılının ise tasarruf yılı olacağına yönelik söylemler yer aldı. EKK toplantısının genel olarak yapısal reformların hızlıca uygulandığı bir dönem noktası olarak değerlendirebiliriz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının oldukça önemsediği yapısal reformların uygulamaya koyulması, Türkiye’nin yeniden yatırım yapılabilir ülke notunu elde etmesini sağlayabilir. Öte yandan istihdam piyasasına yönelikte adımların atıldığını görüyoruz. 2017’de özel sektörde 500 bin vatandaşa İŞKUR’un aktif iş gücü programında istihdam sağlayacak."

Dış Ticarette TL’nin Kullanımın Adımı Atıldı

Tüm bu gelişmelerin yanı sıra dış ticarette TL kullanımının yine önemli gelişme olduğunu dile getiren Gögör; "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya, İran ve Çin ile görüşüldüğünü ve ticaretin yerel para birimiyle yapılacağına yönelik söylemleri dış ticarette yeni sayfaların açılmasına neden olabilir. Dün, Çin ile yerel para birimiyle takasların başladığına yönelik gelişmeler bu adımların atıldığını gösteriyor. Dış ticarette TL’nin kullanılması özellikle dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelere karşı oldukça avantajlı olacaktır. Bu ülkelerin başında Rusya geliyor. Önemli bir ticari partnerimiz olan Rusya’ya karşı dış ticaret açığı veriyoruz. Rusya’ya yapılacak ödemeler TL cinsinden olursa dolara olan talebi azaltacaktır. Ancak, Rusya’nın bunu kabul etmesi önemli olacaktır. Tüm bu gelişmelerin kısa ve orta vadede TL’yi desteklemeyi sürdürecektir. Öte yandan Avrupa Merkez Bankasının (ECB) varlık alım programının süresini uzatması sonrası bilançosu fazladan 540 milyar Euro artış gösterecek. Bu beklenti doların güçlenmesine neden oldu ve TL’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetti. Kısa vadede piyasalar ECB’ye odaklanırken EKK ve yurtiçinde alınan kararlar orta vadede kendini göstermeye devam edecektir. Teknik görüntüye baktığımızda Dolar TL paritesininönemli destek olan 3.34 civarını test ettiğini gördük. Önemli direnç bölgesi olan 3.4850 – 3.500 seviyelerinin aşağısında kalındığı sürece geri çekilmeler sürebilir. Ancak düşüş trendinin hız kazanabilmesi için 3.3400 desteğinin kırılması önemli olabilecektir. Kırılması halinde 3.3250- 3.300 bölgesi gündeme gelebilir." dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türk Start-Up Yatırımlarına Yabancı Yatırımcı İlgisi Azalıyor!

$
0
0

Derya Ateş Bozovalı, erkeklerin hâkim olduğu inşaat, teknoloji ve madencilik sektörlerindeki başarısıyla dikkat çeken bir iş kadını. Yabancı yatırımcı konusunda başarılı işbirliği yaratmak konusunda tecrübelerini paylaşan Bozovalı, 2013 yılından itibaren yabancı girişim sermayesi fonlarının ve yabancı melek ağlarının Türkiye’deki startup’lara yatırımlarında önemli bir düşüş gözlenmekte olduğunu belirtti.

Yatırım uzmanı olarak başarılı işbirlikleri yaratan Derya Ateş Bozovalı, yabancı sermaye yatırımcısının davranışlarını etkileyen faktörler arasında yatırımcının en önemli amacının kendi ülkesinden daha yüksek kar oranlarına ulaşmak olduğunu belirterek bu amacını gerçekleştirmek için başka bir ülkeye yönelen yabancı yatırımcının karar verme sürecinde ekonomik istikrar, sosyal, siyasal ve hukuki durum ile birlikte geniş bir iç Pazar olanaklarının varlığı, doğal kaynaklar ve altyapı koşulları ile birlikte Düşük vergi oranları ya da vergisel muafiyete dikkat ettiklerini belirtti.

Aşağıdaki tablo çeşitli ülkelerin küresel sistemde yıllar itibariyle çektiği doğrudan yabancı sermaye miktarlarını gösteriyor (Sayılar milyar Dolar olarak okunmalı. Veriler için kaynak: UNCTAD, World Investment Report 2016, 2010 ve 2006.)

 

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Yönlenmesinde Fonlar:

1 – Özel Sermaye Fonları:

Özel Sermaye Fonları (Private Equity) sanayileşmenin ve tasarrufların artmasıyla beraber yeni bir finansman aracı olarak ortaya çıkmıştır. Özel Sermaye Fonları şirketlere aktardıkları sermayeyle hem yatırım yapılan şirketlerin gelişimine katkı sağlamaktadırlar, hem de yatırım yapılan şirketlerle sermaye piyasaları arasında bir aracı görevi görerek sermaye piyasalarının gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.

Özel Sermaye Fonları Türkiye’de önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Türkiye’de yerleşik olan yaklaşık 20 adet ve ayrıca yurt dışında olan yaklaşık 40 adet Özel Sermaye Fonu, Türkiye’deki şirketlerle aktif olarak ilgilenmektedir..

Türkiye’deki Özel Sermaye Fonları 15-20 milyon dolar ve üzerindeki yatırımları değerlendirmeyi tercih etmektedir. Türkiye’deki en büyük 2 bin şirket bu hedefe uygun olmakla birlikte, 10 milyon doların altında yatırım yapabilecek Özel Sermaye Fonlarına ihtiyaç olduğu izlenmekte ve bunu yapan çok az Özel Sermaye Fonu mevcut olduğu bilinmektedir.

2 – Risk Sermayesi Ortaklıkları:

Risk Sermayesi Ortaklıkları (Venture Capital Fund) proje ve fikir aşamasındaki girişimcilere finansman sağlayan ve nispeten Özel Sermaye Fonlarına göre daha riskli, ancak getirisi de daha yüksek olabilecek, kuruluş (start-up) dönemindeki şirketlere yatırım yapmaktadırlar. Startupwatch verilerine göre 2016 yılının ilk yarısında Türk start up’ları toplam 4 milyon 450 bin dolarlık yabancı yatırım aldı. Oysa 2015’in aynı döneminde bu rakam 18 milyon 475 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılından itibaren yabancı girişim sermayesi fonlarının ve yabancı melek ağlarının Türkiye’deki startup’lara yatırımlarında önemli bir düşüş gözlenmektedir.

3 – Yatırım Fonları ve Diğer Sermaye Akışları:

Yatırım Fonları aracılığı ile veya doğrudan sektörel büyüme hedefi gözeterek potansiyeli yüksek hesaplanan şirketlerin satın alınması, hisse senedi ve tahvil piyasalarında işlem yapılması yolu ile yabancı sermaye yatırımları da yapılmaktadır.

Yukarıda yer verilen nedenlere dayalı ve öngördüğü amaca uygun yol ve yöntemler ile hareket eden yabancı sermaye yatırımlarının gerçekleşmesinde, ayrıca el değiştirme ve çıkışlarında yerelde kurulu aracı kurumlar önemli işlevler üstlenmektedir. Danışmanlık ve/veya kimi zaman ortaklık içeren anlaşmalar ile yabancı sermayenin yatırım yapılan ülkedeki yatırımla ilgili iş ve işlemlerinin, yöneticiliğinin veya denetiminin yerine getirilmesinde çalışan aracı kurumlar aynı zamanda, yabancı sermayeye uygun şirketlerin yurt dışında yabancı yatırımcılara sunulmasında da pay sahibi olmaktadırlar.

Sonuç olarak bir ülkenin gelişmesi ve büyümesinde yabancı sermaye yatırımlarının katkısı dikkate alındığında yabancı sermayeyi çekecek genel koşulların oluşturulması ve gerek kamu, gerekse özel sektör aktörlerinin yeterli ve yetkin çalışmaları bu alandaki başarının temel taşlarıdır.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Silikon Vadisi Merkezli 500 İstanbul Fonu 100 Girişime Yatırım Yapacak!

$
0
0

Türkiye’nin ilk Silikon Vadisi merkezli girişim sermayesi fonu olan 500 İstanbul, yeni dönem hedeflerini belirledi. Hiç hız kesmediklerini, hatta 15 Temmuz’dan sonra yatırım yaptıkları girişim sayısının 12’yi bulduğunu belirten 500 İstanbul Yönetici Ortağı Rina Onur Şirinoğlu, Türkiye’den milyar dolarlık küresel şirketler çıkartabilmek hedefiyle, 5 yıl içinde 100 girişime yatırım yapmayı planladıklarını söyledi.

Merkezi Silikon Vadisi’nde bulunan 500 Startups ağı altında faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk ABD merkezli girişim sermayesi fonu olan 500 İstanbul, ülkemizdeki girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaya kesintisiz devam ediyor. Yönetici Ortak Rina Onur Şirinoğlu’nun verdiği bilgiye göre, 500 İstanbul önümüzdeki 5 yıllık dönemde 100 girişime yatırım yapmayı hedefliyor.

Türkiye’ye ve dünyadaki Türk girişimcilerine odaklanan 500 İstanbul’un Temmuz ayının sonunda aktif hale geldiğini anımsatan Şirinoğlu,“15 Temmuz’dan hemen sonra başlayan süreçten bugüne kadar, eğlenceden sağlığa, ulaşımdan perakendeye, farklı alanlarda 12 girişime yatırım yaptık. 2016 sonu ile 2017 ilk çeyreğinde 5 yatırıma daha imza atmayı hedefliyoruz. 2017’de portföyümüze 20 girişim daha eklemeyi planlıyoruz. 5 yıl içinde ise yatırım yaptığımız girişim sayısının 100’yi bulacağını düşünüyoruz” dedi.

Türkiye’den Milyar Dolarlık Girişimler Çıkarmayı Hedefliyor

“Portföyümüzde Türkiye pazarını hedefleyen şirketler de yer alıyor ancak büyük çoğunluğu küresel pazarlara oynayan şirketler oluşturuyor” diye konuşan Rina Onur Şirinoğlu, “Amacımız, Türkiye’den çıkıp dünya genelinde başarıya ulaşan, değeri milyar dolarlarla ifade edilen şirketler oluşmasına destek olmak. 500 İstanbul olarak bölgedeki ilk ve tek global erken aşama yatırım fonu konumundayız. Fonumuzun yatırımcıları arasında Türkiye’nin önde gelen holdingleri ve yatırım firmalarının yanı sıra iş dünyasından isimler bulunuyor. 4 ay gibi kısa bir süre içinde 12 girişime destek vermiş olmamızın, yatırımcılarımızın Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine olan inançlarını en iyi şekilde yansıttığına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

500 İstanbul hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.500istanbul.co web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2016’da Ödüller Sahiplerini Buldu

$
0
0

Yeni Yatırımcı İlişkileri Derneği tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen‘TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2016’ Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ ve TSPB Başkanı İlhami Koç’un katılımıyla gerçekleşti. Zirvede Yatırımcı İlişkileri Ödülleri de sahiplerini buldu.

İş dünyası tarafından yoğun ilgi gören Zirve’nin ödül töreninde açılış konuşmasını yapan TÜYİD Yönetim Kurulu BaşkanıÖzge Bulut Maraşlı, “Bugün yatırımcı ilişkileri üzerine çalışan 160 profesyoneli Zirvemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Gün boyunca ele aldığımız “Zor Zamanları Aşmak” ana konulu oturumlarımızda yatırımcı ilişkileri profesyonelleri ile tecrübelerimizi paylaştık ve piyasaların değişen durumunu ele aldık. Dinamik piyasa ortamında yatırımcı ilişkilerini ne şekilde nasıl yönetmeliyiz sorusuna hep birlikte yanıt aradık; yatırımcı ilişkilerinin özellikle hareketli dönemlerdeki kritik önemine değindik. Bugünün dünyasında yatırımcı İlişkileri her zamankinden daha önemli. Sermaye piyasaları ve bu piyasaların araçları, hak ettikleri değeri ancak şeffaflıkla ve hesap verebilirlikle ortaya koyabilir. Yatırımcı ilişkileri profesyonelleri bu görevin daha da bilincinde olarak çalışmaya devam ediyor ve devam edecekler.” dedi.

Yatırımcı ilişkilerinin önemli olduğunu vurgulayan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı İlhami Koç “Yatırımcı ilişkilerinin gelişmesinin şirketlere katkı sağladığını ve onların değerlerini yukarı çektiğini düşünüyorum. İyi yatırımcı ilişkileri yönetimi yaklaşımına sahip şirketlerin değerlerini daha da artırarak yollarına devam ettiklerini görüyoruz. Bu nedenle TÜYİD’in üstlendiği misyonu çok önemsiyorum. Dernek kurmak tabii ki önemli ancak o derneği ileri götürebilmek için mutlaka sürdürebilirliğin sağlanması gerekiyor. Bu çerçevede TÜYİD’i sürdürülebilirlik konusundaki başarısından dolayı kutluyorum” dedi.

Yatırımcı ilişkilerinin halka açık şirketlerde önemine değinen Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ, “Hep birlikte istişare ederek, mevcut şartları ileriye taşıyabileceğimize inanıyorum. Yatırımcı ilişkilerini bizlerin nihai yatırımcıya yansıyan yüzü olarak değerlendirmek gerekiyor. Yatırımcı ile kurulan ilişkilerin güçlendirilmesi, geliştirilmesi büyük önem arz ediyor. Hem sermaye piyasası hem de yatırımcı ilişkileri profesyonellerinin birlikte, yoğun bir şekilde çalışarak ortak yeni fikirler üretmelerinin gerekliliğine inanıyorum. Bildiğiniz gibi gündemdeki önemli projelerden biri de İstanbul’u küresel anlamda bir finans merkezi haline getirmek. Bu çerçevede fiziki yapının dışında merkezin içeriğinin hem regülasyon hem de finansal iklim anlamında doldurulması önemli. Bu kapsamda İstanbul Finans Merkezi için bir kanun hazırlanıyor ve yatırımcı ilişkilerinin bu sürece katkıları da çok değerli” dedi.

Yatırımcı İlişkileri Profesyonelleri Zirve’de Buluştu

Gündüz gerçekleşen panellerde, Deutsche Securities Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Albert Krespin’in moderatörlüğünde günün ilk panelde gerçekleştirilen ‘Dalgalı Piyasalarda Varlık Yöneticilerinin Karar Verme Aşamaları’ konulu panele Koç Holding A.Ş. Stratejik Planlama ve Yatırımcı İlişkileri Koordinatörü Funda Güngör Akpınar, Ünlü Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Murat Gülkan, TEB Portföy Yönetimi Genel Müdürü Selim Yazıcı konuşmacı olarak katıldı.

Konuşmacılar şu soruların cevaplarını tartıştı:

  • Yatırımcı gözüyle Türkiye ve diğer piyasalar arasındaki görece farklılıklar nelerdir?
  • Dalgalı Piyasalarda portföy yöneticilerinin temel göstergeleri nelerdir?
  • Hisse ve borçlanma araçları için farklı kritik noktalar nelerdir?
  • Bu dönemlerde roadshow ve toplantılarda en çok neler sorulur?
  • Cevaplar için ipuçları, uluslararası ve yerli yatırımcı bakış açısı farkı var mı?
  • Sürdürülebilirlik gibi ESG faktörleri gelişen piyasaların konusu mudur?
  • Yeni halka arzlar ve coverage’lar böyle dönemlerde nasıl etkilenir, tavsiyeler nelerdir?

‘Yatırımcılara Erişim: Kuzey Amerikalı Yatırımcılar’ konulu ilk Tecrübe Paylaşımı bölümünde ise BNY Mellon Türkiye Ülke Müdürü ve İstanbul Ofis Temsilcisi Cihat Takunyacı konuşmacı olarak katıldı.

Günün ikinci Tecrübe Paylaşımı bölümünde ise Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran ve Doğuş Yayın Grubu Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım, ‘Hızlı Değişen Gündemde Finansal Medyada Yer Almak’ başlığı kapsamında her gün hızlı bir şekilde değişen gündemde finansal medyada yer almak için neler yapılması gerektiğini katılımcılarla paylaştılar.

Moderatörlüğünü Ata Portföy Yönetim A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Gerz’in yaptığı ‘Yatırım Camiasında Global Yenilikleri Yakalamak’ başlıklı ikinci panelde Ipreo Yönetici Direktörü Andreas Posavac, 4est Capital Kurucu Ortağı Aykut Sarıbıyık, Closir Genel Müdürü Michael Chojnacki konuşmacı olarak katıldı.

‘Panelde yatırım bankacılığı, hisse senedi işlemleri, portföy yönetimi nereye gidiyor?’ sorusuna yanıt aranırken, uluslararası regülasyon değişiklikleri (MIFID), teknolojik gündem; yatırımcı İlişkileri için fırsatlar, aktivist yatırımcılar ve yatırımlara bakış açıları değerlendirildi.

Yatırımcı İlişkileri Ödülleri 2016'nın Sahipleri

Ödül Töreninde, TÜYİD tarafından gerçekleştirilen yatırımcı ilişkileri çalışan profili anket sonucunda yatırımcı ilişkileri profesyonellerinin oylarıyla belirlenen ödüller sahiplerine sunuldu;

  • Yılın Eğitim Kuruluşu: İstanbul Bilgi Üniversitesi CEFIS
  • Yılın Ekonomi Kanalı: Bloomberg HT
  • Yılın Günlük Bülteni: Garanti Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  • Yılın Takip Edilen İnternet Sitesi: Bloomberg.com
  • Yılın Günlük Gazete Ekonomi Sayfası: Hürriyet Gazetesi
  • Yılın Ekonomi Köşe Yazarı: Erdal Sağlam

TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2016 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tuyid.org/tr/ web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye’de 2016’nın En Büyük İnternet Yatırımını Armut.com Aldı

$
0
0

2011 yılında kurulan ve bu sene 5. yaşını kutlayan Armut.com, bir süre önce aldığı 11,2 milyon liralık yatırım ile Türkiye’de 2016’nın en büyük internet yatırımına da imza atmış oldu.

Hizmet ihtiyacı olanlarla yüzlerce kategorideki uzman hizmet verenleri buluşturan Armut.com, yakın bir dönemde Addventure ve Hummingbird Ventures fonlarından aldığı toplam 11,2 milyon liralık yatırım ile 2016 yılında Türkiye’deki en büyük internet yatırımına imza atmış oldu.

Bu yıl cirosunu ikiye katlayan ve ev hizmetleri alanında global devlerle rekabete odaklanan şirket, dünyadaki ilk beş oyuncu arasına girdi. Armut.com, Similar Web verileriyle hazırlanan rapora göre 8 milyonu aşan sayfa ziyareti ile dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda şirketi geride bırakıp, global ölçekte 5. sırada yer alma başarısını gösterdi.

Türkiye’den bir internet girişiminin faaliyet gösterdiği alanda global ölçekte yakaladığı başarının önemine dikkat çeken Armut.com Kurucu Ortağı Erol Değim,“Türkiye’de doğan ve büyüyen bir internet girişimi olarak 2016 yılında ülkemizdeki en büyük internet yatırımını almış olmak bizleri gururlandırıyor. 2016 yılı zor bir yıl olsa da Armut.com olarak ciromuzu 2 kat artırdık. Büyümemize paralel olarak çalışan sayımız da 2 kattan fazla artarak 60’ı geçti. 2017 yılı hedefimiz ise büyümemizi sürdürerek global rekabette iddiamızı artırmak ve bu doğrultuda 8 ülkeye Armut.com’un teknolojisini ve hizmet kalitesini taşımak olacak” dedi.

Armut.com hakkındaki daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimler, Melek Yatırımcılardan Yatırım Alabilmenizin 5 Koşulu!

$
0
0

Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz kavramlardan biri melek yatırım ve melek yatırımcılık oldu.“Melek” isminden de anlaşılacağı üzere, bu yatırım türü, büyüme potansiyeli olan girişim ve girişimlere, maddi ve akıllı sermaye ile ortak ve destek yatırımı yapılması anlamına geliyor.

Melek yatırımcıların yeni girişimlere birikimlerine ek olarak deneyimlerini de koyarak katkı sağlarken, girişimcilere iş ağlarından yararlanma imkanı da sunduğunu en önemlisi olarak da girişimlerin daha hızlı büyüyebilmesi için mentörlük yaptıklarını belirten inovasyon şirketi Alfanorm’un Kurucu Ortağı ve Melek Yatırımcı Muzaffer Öztan, girişimcilerin melek yatırım alabilmesi için gerekli olan 5 koşulu şöyle sıraladı:

1. Yenilikçi misiniz?

Girişimin faaliyet noktasının yenilikçi özellikte olması önemlidir. Girişim ya yeni özellikler taşımalı ya da var olan bir duruma farklı bakış açışıyla yaklaşıyor olmalıdır.

2. Kişisel özelliklerinize güveniyor musunuz?

Girişimcinin kişisel özellikleri melek yatırım sürecinde oldukça öne çıkan noktalardan biridir. Girişimcinin uygulama becerileri, liderlik potansiyeli ve açık fikirliliği melek yatırımcılar tarafından aranan en önemli kriterlerden bazılarıdır.

3. Detaylı iş planınız var mı?

Yeni iş fikrinin iş planının tüm aşamaları kapsayacak şekilde eksiksiz olarak tamamlanmış ve girişimin iş hedeflerinin belirlenmiş olması gereklidir. Müşteriler, iş ortakları gibi sürece dahil olan tüm bileşenlerle detaylı görüşmelerin yapılması ve iş birliklerinin oluşturulması önemlidir.

4. Fikrilerinizi, ürüne/hizmete dönüştürebiliyor musunuz?

Melek yatırım sürecinde girişimcinin iş fikri, çekirdek sermaye ya da sosyal sermaye ile ürüne/hizmete dönüşmüş olmalıdır.

5. Girişimiz büyüme potansiyeli taşıyor mu?

Girişimin mali planı net bir şekilde yapılmış ve büyüme potansiyeli belirlenmiş olmalıdır. Büyüme ve yaygınlaşma potansiyeli olmayan girişimlerin melek yatırımcı desteği alması mümkün değildir.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

BIC Angels’tan CEOtudent'e 1 Milyon TL'lik Yatırım!

$
0
0

Melek yatırım ağı BIC Angels, bir milyon TL değerleme ile CEOtudent’a yatırım yaptı. 2015 yılında başarı odaklı içerikler üretme hedefiyle kurulan CEOtudent, aldığı yatırımı sosyal etkileşimi daha yüksek bir içerik portalı haline gelmek için değerlendirecek.

Üretilen içeriğin büyük bir bölümünün mizah ve eğlence odaklı olduğu Türkiye’de, başarı odaklı içerik üreterek farklılaşmayı başaran CEOtudent, üniversitelilere ve genç profesyonellere zengin bir vizyon ve yaşam biçimi kazandırmayı hedefliyor. Kullanıcılar www.ceotudent.com sitesinden kişisel gelişimden pazarlamaya, kariyerden etkinliklere, girişimcilikten güncel haberlere kadar farklı ve özgün içeriklere ulaşabiliyorlar.

Kurucusu Yağmur Avvurur’un Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendiği CEOtudent’un Satış, Pazarlama ve Kurumsal İletişimi’ni yönetici ortaklardan Emre Can Durmaz, yazılım alanını ise Onur Zeybek yönetiyor.

CEOtudent, 2016’nın üçüncü çeyreğinde yüzde 91’i 18-30 yaş aralığında olmak üzere ortalama 170 bin ziyaretçiye ulaştı. Sosyal medyada ise aylık bir milyon üç yüz bin erişim alıyor. CEOtudent yönetici ekibi dijital alanda yakaladığı bu etkileşimi offline tarafta gerçekleştireceği organizasyonlarla da destekleyerek etkileşim alanını büyütmeyi ve Türkiye’den alacağı güçle Avrupa’ya açılmayı hedefliyor.

CEOtudent kurucusu Yağmur Avvurur, Türkiye melek yatırım ağları arasında öncü olan BIC Angels’ın maddi desteğinin yanında manevi desteğini de çok önemsediklerini belirterek, bu birlikteliğin CEOtudent’i çok daha profesyonel bir sürece dahil edeceğini düşündüklerini vurguladı. Avvurur, BIC Angels’ın özellikle Anlatsın.com, Lala Eğitim gibi yatırımlarıyla eğitim, kariyer alanındaki tecrübesinin CEOtudent’a da pozitif bir şekilde yansımasını beklediklerini ifade etti.

BIC Angels kurucusu Dr. Joachim Behrendt, CEOtudent’ın yarattığı içeriklerin üniversitelilere, girişimcilere ve genç profesyonellere bir yaşam rehberi niteliği taşıdığını belirtti. Behrendt, CEOtudent’in ürettiği içeriğin, görsel yaklaşımının Y kuşağı için de önemli bir iletişim aracı olduğunun altını çizdi.

BIC Angels hakkında detaylı bilgi edinmek için www.bicangels.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 565 articles
Browse latest View live